"Aklın evrenin en büyük harikasıdır ve bedenin seni afallatabilecek ustalıkları gerçekleştirme becerisine sahiptir."
Aklın evrenin en büyük harikasıdır ve bedenin seni afallatabilecek ustalıkları gerçekleştirme becerisine sahiptir.
... sanırım ki, insanlar üç türlüdür: Kendi deyimleriyle hayatlarını yaşamayı amaç sayanlar, yani yemeyi, öpmeyi, zengin olmayı, onur kazanmayı... Sonra, kendi hayatlarını değil, bütün insanların bir olduğunu anlarlar ve insanları ellerinden geldiği kadar aydınlatmak, sevmek ve onlara iyilik etmek için savaşırlar. Bir de, bütün evrenin hayatını yaşamayı amaç
edinenler var; her şey, insanlar, hayvanlar, bitkiler, yıldızlar; hepimiz bir bütünüz; biz hepimiz aynı korkunç savaşın içindekileriz. Hangi savaş mı? Maddeyi ruha dönüştürme savaşı!..
İslâm, sadece insanların dünya ve ahiret mutluluğunu temin eden bir ' İnanç ve ibadetler bütünü ' değil; aynı zamanda bütün varlığa ve kâinata hakim olan yaradılış yasasının, tabîî durumun ve asli halin adıdır. Yaratıcı 'ya boyun eğmek ve O' na teslim olmak sadece insanın değil, aynı zamanda insan dışındaki canlıların ve evrenin de tavrıdır. (Hac 22/18)
Evren yaklaşık on beş milyar yıl önce sıcak, enerjice zengin atomaltı parçacıkların afet şeklindeki patlaması sonucu oluştu. Saniyeler içinde en basit elementler (hidrojen ve helyum) meydana geldi. Evrenin genişlemesi ve soğuması esnasında, maddeler yıldızları oluşturmak üzere yerçekiminin etkisi altında yoğunlaştı. Bazı yıldızlar daha da büyük hale gelerek
süpernova olarak patladılar, böylece basit atom çekirdeklerinin daha karmaşık elementler halinde birleşmesi için gerekli enerji açığa çıktı. Dünya kendini ve bugün sahip olduğu elementleri milyarlarca yılda oluşturdu. Yaklaşık dört milyar yıl kadar önce yaşam ortaya çıktı-basit mikroorganizmalar kimyasal bileşiklerden, daha sonra da güneş ışığından enerji elde
ettiler ve dünya yüzeyinde bulunan basit element ve bileşiklerden, daha karmaşık olan çeşitli biyomolekülleri sentezlediler
Tüm eşitsizliklerin başlangıç noktası adalet ilkesinin ters-yüz edilmesinden kaynaklıdır. Evrenin işleyişinde de bu durum böyledir.
İnsan, dünyada yaşayan diğer tüm canlı varlıklar arasında özel bir yere sahiptir. Bunu da yetenekli beynine, becerikli ellerine ve özellikle, oluşturduğu dil ve yazıya borçludur. Düşüncelerini ve deneyimlerini kardeşleriyle paylaşabilen tek varlıktır. Bir insan; geleceğini planlayabilir, çevresinde meydana gelen olayları anlayabilir, her durumu etkileyip bu yeni duruma ayak
uydurabilir. Gökdelenler inşa eder, roketler yapar, hastalikları iyileştirir, evrenin kaderiyle ilgili düşünceler üretir ve sanat eserleri yaratır. Büyük bir olasılıkla ölümlü olduğunu bilen tek yaratık