Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

"Gözümde tüten ne kentler, ne insanlar, ne de kırlar ve ormanlardı. Açık denizleri, çevresinde duvar olmayan, uçsuz bucaksız yerleri arıyordum. Ama ruhumuz böyle gökyüzlerinde uçup dururken birdenbire yere inip insan küçüklüğü ile karşılaşmak ne tuhaf oluyor. "

Tezer Özlü
Tezer Özlü

Özlemlerim kalmadı.Ben aslında sürekli özlüyor ve bir özlem durumunda yaşıyorum.Bu yüzden özlemlerim yok.Yalnız bir kavrama bu.Bütünselliğin kavraması.Bitirmişliğin.Bir yolculuğun sonu.Başlangıcı olmayan yatay bir yolculuğun sonu.Kendi yuvarlağım çevresinde dönen bir yolculuğun.

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

Arap-İslam kültür çevresinde başarılan matematiksel coğrafya, kartogtafya ve matematiksel denizcilik seviyesinin yüksekliği hakkındaki bilgisizlik, Avrupa'da ortaya çıkan o haritaların gerçek yaratıcılarının kimler olduğunu bilme işini güçleştirmektedir.

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

- " (...) Ebu Bekir er-Razi, kendi döneminin en önemli tabibidir.
Çok hacimli el-Havi isimli eseriyle ve diğer bir çok eseriyle er-Razi tıp ve farmakoloji alanında sadece kendi kültür çevresinde tesirlerde bulunmakla kalmayıp, birçok eserinin Latince ve İbranice çevirisiyle de Avrupa'da 17. yüzyıla kadar tartışmasız tıp otoritesi kabul edilmiştir...

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

Bir de benim gibi , çevresinde olup bitenlere bakıp canı sıkılanlar var .

Berat Sarıkaya
Berat Sarıkaya

Bazı bilim adamları, anne-babaların, çevresinde görüp beğendikleri bir çocuğun dondurulmuş kopyasını gen bankasından satın alabileceklerine, ya da kendilerine sunulan kataloglardan istedikleri özelliklere sahip bir kopya hücreyi diledikleri rahime yerleştirip dünyaya getirebileceklerine işaret etmektedirler.

Durmuş Ali Er
Durmuş Ali Er

" Günümüzde, bazı yerlerde cenazenin defnini müteâkip, ölenin yakınları tarafından, kabristanda veya ev çevresinde ekmek-helva verilmekte ; bisküvi, şeker ve lokum dağıtılmakta veya meşrubat ikram edilmektedir. O günlerde evde veya herhangi bir yerde yemek hazırlatıp ikram edilmektedir. Fakihler, zamanımıza uygulanmakta olan bu âdetlerin, câhiliye devri âdetlerinden

olduğunu; mekruh, bid'at ve hatta ölenin vârisleri arasında büluğ çağına gelmemiş çocuk/çocuklar varsa, haram olduğunu söylemişlerdir."

Figen Turan
Figen Turan

Duygu, genel anlamda bireyin çevresinde oluşan değişimlere verdiği tepkidir fakat bu tepkinin oluşumunda bireyin değişiklikleri nasıl algıladığı merkezi bir konumdadır.

Philippe Forest
Philippe Forest

Soseki, kalabalığın arasında, hiç kimseye benzemeyen bir insandır. Japon olması, kelimenin tam anlamıyla, düşünülemez bir şeydir. Neredeyse her zaman, kaba bir Çinli olduğu zannedilir bu da onu kızdırır. Önünden geçtiği mağaza vitrinleri, fazlasıyla ufak tefek, sıska, Batılı kostümü üzerinde iğreti duran, kaçınılmaz olarak çirkin ve gülünç görünen bir adam

sureti yansıtır ona. Soseki, İngiltere'de "hödükler", "yontulmamışlar" ve "bücürler" arasında sayıldığını söyler. Şunları anlatır: "Londra'da yaşadığım iki sene, hayatımın en kötü yılları idi. Kurt sürüsünün ortasındaki tüyleri dökülmüş bir köpek gibi, İngiliz beyzadelerinin arasında sefil bir yaşam sürerken buldum kendimi... Tertemiz bir gömleği

lekeleyen mürekkep damlasıydım ve Westminster çevresinde bir dilenci gibi dolanıp durdum..."

Rainer Köthe
Rainer Köthe

İnsan, dünyada yaşayan diğer tüm canlı varlıklar arasında özel bir yere sahiptir. Bunu da yetenekli beynine, becerikli ellerine ve özellikle, oluşturduğu dil ve yazıya borçludur. Düşüncelerini ve deneyimlerini kardeşleriyle paylaşabilen tek varlıktır. Bir insan; geleceğini planlayabilir, çevresinde meydana gelen olayları anlayabilir, her durumu etkileyip bu yeni duruma ayak

uydurabilir. Gökdelenler inşa eder, roketler yapar, hastalikları iyileştirir, evrenin kaderiyle ilgili düşünceler üretir ve sanat eserleri yaratır. Büyük bir olasılıkla ölümlü olduğunu bilen tek yaratık