Ahsen İlhan
Ahsen İlhan

Endişeli kalbine yoldaş bulamazsın!

Ahsen İlhan
Ahsen İlhan

Acı kalbinde ağırlaştıkça suskunlaşırsın. Bu; her şeyin değiştiği mertebedir.

Ahsen İlhan
Ahsen İlhan

...yalnızlık, acı veriyor; acı, var olması gerekenin yokluğundan geliyor.

Ahsen İlhan
Ahsen İlhan

Mânevî bir zaman ayır kendine; düşsen de bir kaldıran, tükensen de bir olduran var!
Düşenin kalkması, bir gönülden tövbeye bakar.

Ahsen İlhan
Ahsen İlhan

Tek başına, yegâne, sayısal olarak 'bir tane' olmak değildir yalnızlık. Gürültüler, kargaşalar, insanlar içinde, kendi içine dönmektir. Esasen yalnızlık anlaşılmamaktır.

Marco Missiroli
Marco Missiroli

Kuşku bir kanıttır.

Tuğçe Balcı
Tuğçe Balcı

"Sevgilim,
Aynı geceye bir kez daha düşsem
Gene ulu orta severim seni
Gene sürerim ayaklarımı uçurumlara
Ağzımda bir asma kuşu
Boğazımda enderun yarası."

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türk veya Türkî denen nüfusun büyük bir kısmı yedi bağımsız cumhuriyette, yirmi kadar yarı bağımsız cumhuriyet veya özerk bölgede ve azınlık olarak da yirmi beş kadar ülkede yaşamaktadır. Buralarda yaşayanlardan bir kısmı da kendini Türk veya Türkî üst kimliğinden çok kendi etnik alt kimliğiyle tanımlamaktadır. Adında "Türk" kelimesi bulunmayan bağımsız veya

yarı bağımsız Türkî devletlerde yaşayan ve Türkçenin bir lehçesini konuşan toplulukların da yabancılar veya Türk milletini ve tarihini bilmeyenler tarafından ayrı bir milletmiş gibi algılandıkları da görülmektedir.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türk kültürü tarihsel köklerinden gelen hareketli-dinamik bir yapıya sahiptir. Bu yapı Orta Asya merkezli geleneksel yaşam tarzı olarak "göçerevli" yaşam tarzını doğurmuştur. Gittiği yere kültürel hafızasını da götüren Türkler, bu sayede yeni devletler kurabilmişler ve tarihin çeşitli dönemlerinde zorlu şartların altından kalkabilmişlerdir.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türk dünyası için yapılması gereken birincisi dil birliği, ikincisi ortak bir dünya kurmak için gerekli olan inanç ve akide birliği ve üçüncüsü güvenliktir. Bir ortak dünya tasavvurundan bahsetmek için ortak bir kültür dünyası inşa edilmelidir. Bunun için de felsefeden tasavvufa, matematikten tıbba, siyasetten güvenliğe bilim ve düşün hayatımızın ortak metinlerini

ve kurucu ilkelerini oluşturmamız gerekmektedir.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

21. yüzyılda, dünya siyasi arenasında, büyük bir rekabetin yaşanmasına neden olacak olan Kafkasya'da bölge ülkelerinin ekonomik, siyasi ve askeri iş birliği kadar kültürel iş birliğini geliştirmeleri büyük önem taşımaktadır. Zira dünya sistemi büyük bir değişimin arifesinde, güç bölgelerinin kaydığını Avrupa ve ABD'nin artık küresel sistemi tek başına elinde

tutamayacağı bir döneme girmektedir. Böyle bir anda Kafkasya bölgesindeki devletlerin Türkiye ile yeni ve ortak bir kültürel kimlik inşası, dünyada güç dengelerini ciddi anlamda etkileyecektir.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Bilgi, iktidar ve güçtür.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî hinterlandından beslenerek kendi insanına ve çevresindeki insanlara da müreffeh bir yaşam sunabilmesi siyaset, sermaye ve kültür politikalarının birlikteliğinden geçmektedir. Kültürsüz bir ekonomi, siyaset veya bütün olarak devlet organizasyonu elbette düşünülemez. Bu durum kimlikli bir toplum ve o toplumun yarınları için de geçerlidir.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Avrupa’da millet bilincinin ortaya çıkışı, 1453 yılında İstanbul’un Türkler tarafından alınmasından sonra keşifler çağında ve sonrasında ortaya çıkan, reform, Rönesans, romantizm ve aydınlanma süreçlerine bağlıdır.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türk dünyası sözlü kültür ürünlerinin elektronik kültür ortamında modern sanat ihtiyaçlarının karşılanmasında malzeme olması sağlanmalı, sinema başta olmak üzere görsel sanatlara “Türk dünyası ortak veri tabanı” hazırlanmalıdır.

Prof. Dr. Ruhi Ersoy
Gelenekten Geleceğe Türk Kültür Dünyası
Ötüken Neşriyat, İstanbul 2021, s: 111

Atilla Güney
Atilla Güney

“Geçmişten gelen tüm tabulardan kurtulmadıkça gerçek bir devrim olmaz...Önce ölüler kendi ölülerini gömmelidir.”
( ‘Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i~Karl Marx)

Atilla Güney
Atilla Güney

“Bizi en çok geleceğe ilişkin sosyalizm inancının yokluğu yıkıyor”diyordu Fredric Jameson. Bir sömürü düzeneği olarak kapitalizmim yıkılabileceğine dair inançsızlık , piyasanın gündelik yaşamımızın her ayrıntısına, düşümcelerimize , yaşamı algılayışımıza ve eylemlerimize sinmesinin yarattığı umutsuzluk halini üzerimize boca ediyor. Kuşkusuz bu

inancın oluşumunda, toplumsal tarihimize salt düşünceler ve ideal kurgular üzerinden yaklaşan, insani eylemi, sınıfsal mücadeleleri görmezden gelen , yok sayan bir sosyoloji anlayışı inkar edilemez. (Atilla Güney’in ön sözünden)

Atilla Güney
Atilla Güney

“Sosyoloji muazzam bir paradigma inşaasıdır. Tam da bir ideolojide olması gereken biçimiyle öylesine steril, bütün maddi çatışma ve çelişkilerden azade kılınmıştır ki, kendisini disiplinler üstü konuma terfi ettirmiştir. Bunu da deyim yerindeyse özsel olarak sınıfsal olan iktidarın kendisini genel irade kıldığında tam da bireysel iradelerin ve burjuva sivil

toplumunun çatışmalarının üzerinde sunması gibi bir izlek üzerinden gerçekleştirdi.”

Atilla Güney
Atilla Güney

“Yaşam bilinç tarafından belirlenmez, bilimci belirleyen yaşamdır(Marx):Weber ve müritleri, bu gerçekliğin kapitalizm tarafından tersyüz edilmiş fenomenini veri kabul ederler. O nedenle, herhangi bir toplumsal inceleme nesnesinin analitik kurgusunu şekillendirirken daima söz konusu olgunun altında yatan ideanın ne olabileceği sorusunu temele alırlar. Ve yine bu yüzden,nesnel

insani ilişkilerin ya da fenomenlerin tarihi, modellerin tarihi fikri ile yer değiştirir. Oysa Marx’ın dediği gibi, önce düşünülüp sonra yaşanmaz , önce yaşanıp sonra düşünülür. Daha açık bir deyişle “çiftçi çiftçi gibi düşündüğü için çiftçi olmuş değildir , çiftçi olduğu için çiftçi gibi düşünmektedir.”

Atilla Güney
Atilla Güney

“-Bir zamanlar cennetin gerçekten cennet olabilmesi için yeryüzünde bir cennetin olmaması gerektiğini söylemiştiniz.
- Evet... yeryüzünde öyle bir cehennem inşa edelim ki, hayatlarımızın dehşetine denk gelecek bir cennete mutlaka ihtiyaç olsun. Önce yeryüzünde cehennemi hak edelim .
- O zaman cehenneminizi yeni dünyada kurun Senyör ; mezarlığınızı

putperestlerin tapınakları üzerinde yükseltin.
(C.Fluentes, Terra Nostra)

Atilla Güney
Atilla Güney

“Tek başına materyalizm, bilinçten bağımsız olarak varolan bir ‘öte’, ben olmayan, metafizik bir madde anlayışına (kavramına)sarılmak zorunda kalır. Bunun yerine birbiriyle ilişkili madde-madde ve madde-bilinç diyalektiğini koymak gerekir. Diyalektik bize şeylerle değil ilişkilerle ilgilenmemizi söyler ve hatta ilişkiler dışında bir şey olmadığını söyler:

Karşıtların birliği, fark olmadan özdeşliğin olamayacağı, zıtların her birinin diğerini öngörüp ima edeceği , parça-bütün, özne-nesne, neden-sonuç, olgu-kavram ilişkisi bu mantığa işaret eder. “

Atilla Güney
Atilla Güney

“Doğrudan üretim alanında kapitalizm muazzam bir gelişme yaratırken, üretken güçleri rasyonelleştirip metalaştırırken, çoğu zaman maddi gelişim pahasına dumura uğratılan insanın özünün, emek sürecinden çıkarılarak yabancılaşmış biçimler altında, siyasal ,ideolojik,dinsel bölgeye kanalize edildiği anlamına gelir. Belki de bu nedenle Eagleton üstyapı olarak

tanımlanan bu alanı “tıpkı nevrotik bir semptom gibi bastırılan bedenin ,rahatsızlığını işaretlerini okumayı bilenlere gösterdiği yer “olarak tanımlar.”

Byron Reese
Byron Reese

Robotikle uğraşmaya başladığınızda, aslında bir robota yaptırması en zor şeylerin, çocukların 10 yaşına kadar kadar öğrendikleri şeyler olduğunu görüyorsunuz.