Musa Sarıkaya
Musa Sarıkaya

Hrimyan ve arkadaşları ile bilhassa Mateos İzmirliyan
-ki sonra Patrik ve Katogigos olmuştur-
ve diğerleri programlarına ve bozgunculuklarını yaymaya şiddetle devam ediyordu.

Mustafa Güçlü
Mustafa Güçlü

Öğrencide öğrenmeye karşı açlık duygusu bulunmalı eğer yoksa bu his uyandırılmalıdır. Efendimiz bunu başarmıştır...
O insanları ilmi yaymaya da teşvik etmiştir. Hazır olup dinleyenler burada bulunmayanlara işittiğini anlatsın buyurur...

Ali Kemali
Ali Kemali

Sayfa 154-155 :
Üç yüzden fazla Müslümanı, şimdi askeri mahfil olan binaya doldurmuşlar, kapıları kapatıp etrafa -biraz sonra infilak etmek üzere- bombalar dizmişlerdi. Bina içindeki zavallılar, biraz sonra dört taraftan patlayacak bombaların cehennemî ateşleri arasında, nasıl parçalana parçalana öleceklerini düşünerek canhıraş iniltilerle inliyor, Allah’tan

ani ve umulmadık bir ruhani yardım bekliyorlardı. Ortalık soğuk, gök adeta karanlıktı. Yoğun bir kar lapa lapa yağmaya başlamıştı. Bombaların infilakını anbean bekleyen o zavallılar, bu beklenmedik nimetin kıymetini bilmiyorlar, ölürken de titreyerek can çekişmek bedbahtlığına lanetler okuyorlardı.
Kar bir kurtuluş vasıtası olmuş, bomba fitillerini

söndürmüştü. Türk milisleri de -Ermeni canilerini kovalayarak- Erzincan havasına, kurtuluş kokuları yaymaya başlamıştı.
Hakikati, kahraman bir Türk kadını fark etti ve hemen eline geçirmiş olduğu bir baltayla bombalar arasında son dakikalarını hıçkırıklarla yaşamakta olan zavallılara koştu:
- Daha ne duruyorsunuz? Ermeniler kaçtılar, askerimiz geliyor,

dedi ve baltayla kapıyı kırarak, ölümü bekleyen o günahsız Müslümanları kurtardı.
334 [1918] senesi Şubat’ının 12. Günü ileri harekâta başlandı. Bu esnada kıtalarımıza, yalnız düzene sokulan Ermeniler tarafından engel olunuyordu. Fakat bunlar boş gayretleri, ordu durmadan ilerliyordu. Milisler ise zaten kasabaya dahil olmuş, Ermeni zulümlerine nihayet

vermişti.
O andan itibaren düşman istilasından kurtulan Erzincan, nihayet 13 Şubat 334 [1918] tarihinde resmen geri alınmış ve senelerden beri -pejmürde ve perişan bir halde- diyar diyar dolaşan Erzincanlılar, yurtlarına -senelerce zulüm ve düşmanlık altında tahrip edilen, viraneye çevrilen- yuvalarına dönmeye başlamışlardır.

Baqer Moin
Baqer Moin

Şah reformları yaymaya kararlıydı ve 1963'ün Ocak ayında doğrudan halka başvurarak, din adamlarına ve laiklik karşıtlarına bir karşı atak yapmaya kararlıydı. Ülkenin sosyal, ekonomik ve politik sorunlarini siyasi sol ve dinî sağ ile ittifak yapmak zorunda kalmadan, tek başına çözebileceği konusunda kendisine güveniyordu. "Beyaz Devrim" ya da "Şah ile Halkın Devrimi"

olarak tanınan altı yönlü bir reform tasarısı ilan etti.

Tasarıda toprağın köylülere dağıtılması, devlete ait fabrikaların özel sektöre satılması, kadinlara oy kullanma ve hükümet ve yerel yönetimlerde yer alabilmek için aday olabilme hakkı verilmesi, doğal kaynakların ulusallaştırılması, uzak kent ve köyler için okuma yazma seferberliği

başlatılması ve endüstriyel kâr paylaşımı gibi konular vardı. Program bir bütün olarak 26 Ocak 1963'te referanduma sunuldu.

Mehmed Şemsettin Günaltay
Mehmed Şemsettin Günaltay

Hz. Muhammed'in İslam dinini yaymaya başladığı dönemde kadın, yeryüzündeki bütün milletler arasında hakaret ve zelilliğe mahkum edilmişti ve esaret altında bulunuyordu.

Orhan Veli Alıcı
Orhan Veli Alıcı

Zaman geçti, korkular umudu, umutlar da yeni sistemleri yaratsa da bir virüs gibi yayılan korku her yeniliğe ve iyiliğe kötülüğü bulaştırmaya ve yaymaya devam etti...

Miguel Serrano
Miguel Serrano

Nasıl ki insanın bir kaderi varsa, kitapların da kendilerine özgü kaderleri olduğuna inanıyorum. Onlar kendilerini bekleyen insanlara doğru yönelirler ve bu insanlara en doğru zamanda ulaşırlar. Canlı malzemeden yapılmışlardır ve yazarları öldükten sonra bile karanlıklar içinde ışıklarını yaymaya devam ederler.