Şebnem, alevleri görmezden gelerek yangını söndüremeyiz.Şebnem uzaya baharın gelmesi, seni bulmama bağlı.Şebnem kalbimden senin kalbine balyozla bin pencere açayım.Şebnem her gülümseyişinde tüm ülkeye çay ısmarlayayım.Şebnem seninleyken bir yudum çay zenginleştirilmiş uranyum gibi enerji veriyor bana.Şebnem ne çok melek var yüzünde, tebessümün için binlercesi
çalışıyor olmalı.
Başlayamam.
Neden?
Korku veriyor bana. Hep düşünceler
Zamanın kalbidir burası. Zaman, şu gözle zor görülür parçaların uyumundan soluk alıp veriyor şimdi. Zaman eşyaların kalbine yerleşir. İnsan kalbine nüfuz eder. Daha ana karnındayken ulaşır bebeğe. Eşyayı küçümseme. Her nesnenin bir ruhu vardır. Şu gördüğün küçücük saat, belki benim, senin kalbin durduktan sonra da çalışmaya devam edecek. Eşya zamanın
hükmünü dinler sadece. İnsan ise zamana değerlendirir. İşte tek fark bu. Eşyalardan farkı bu. Zamanın esiri olma ona şekil ver.
Niçin bazı insanlara sessizlik dehşet veriyor ve bu dehşet, derin ve karmaşık sanırlar görmelerine neden oluyor? Ve de, şairler niçin genelde delidir?
Şiir Prometheus gibidir. Delilik ise, şiirin dünyaya geri getirdiği ateştir.
Evet Aliş artık tek kız arkadaşımdı. İnanılmaz birisi idi bu dönemde bana hiçbir olumsuz tavrı olmamıştı. sabırla beklemesine bilmişti. bunu yapabilmesi için bana çok değer veriyor olması gerekirdi aslında ben de ona çok değer veriyordum ancak o sıralarda bu maceranın mutlu son ile neticelenebilmesi bana biraz zor gibi gözüküyordu.
Uzak kaldım sana, anne,
Asfaltların üstünde ve granit taşların...
Huzur veriyor uzanıp yatmak şimdi bu yerde
İçinde yeni açılmış yumuşak evleklerin.
ACI ARMAĞAN
Ve hızla gidiyorum, soluğum kanatlı
Yerle gökler arasında.
E. Baratınskiy
Tanrılar acı bir armağan sundu bana,
Yerleştirerek beni gizemler yurduna.
Ve işte delice bir telaş içinde dolaşıp durmaktayım,
Azap veriyor işte yaralı umutlar bana.
Kulakalrımda çınlayan başka bir dünyanın sesleri,
Furiaların adımları ve kehanetleri lamaların…
Ama boşuna uzatıyorum yalvararak ellerimi,
Görünmez duvarlar örülmüş aramıza.
Yeryüzü bana yabancı ve ulaşılmazdır gökler,
Sonsuza dek gerçekleşmez, sonsuza dek düşler.
Umutlarım göğün karşısında birer canidirler,
Ve bir hiçtir ayın önünde kalbimdeki titreyişler!
1895