Birden fazla ölmeyi bilenlere zaman yok. Zaman, üzerimde titreyen hüzün. Zaman, kalbimdeki ürperti.
yıldım korkusundan da umudundan da aşkın
sonsuz bir huzur istiyorum
bir yenisini eklemeyeceğim kalbimdeki özleme
bitimsiz bir huzur istiyorum
ACI ARMAĞAN
Ve hızla gidiyorum, soluğum kanatlı
Yerle gökler arasında.
E. Baratınskiy
Tanrılar acı bir armağan sundu bana,
Yerleştirerek beni gizemler yurduna.
Ve işte delice bir telaş içinde dolaşıp durmaktayım,
Azap veriyor işte yaralı umutlar bana.
Kulakalrımda çınlayan başka bir dünyanın sesleri,
Furiaların adımları ve kehanetleri lamaların…
Ama boşuna uzatıyorum yalvararak ellerimi,
Görünmez duvarlar örülmüş aramıza.
Yeryüzü bana yabancı ve ulaşılmazdır gökler,
Sonsuza dek gerçekleşmez, sonsuza dek düşler.
Umutlarım göğün karşısında birer canidirler,
Ve bir hiçtir ayın önünde kalbimdeki titreyişler!
1895
Kendi maksadımı bir türlü anlayamamıştım. Mazeretler bulmaya çalıştım. Kalbimdeki yarayı kara bir felsefeyle örtmeye çabaladım. 
Bana büyük bir aşk hayal et deselerdi; inan bu kadarını hayal edemezdim. Kalbimin bu sevgiyi içine sığdırmakta güçlük çektiğini hissediyorum. Kalbim, sevgini içine sığdıramayacak kadar küçük kalıyor. Kalbimdeki aşkın, hani denize taş atarsın ilk halka küçüktür, sonrakiler giderek büyür büyür... İşte o en büyük haline gelene kadar büyüyor kalbimde.
İntikam alabilirsem kalbimdeki yaranın iyileşeceğine inanmıştım. Fakat şimdi daha da derinleşti.
İntikam alabilirsem geçmişi unutup yeni bir hayata adım atabileceğimi sanmıştım. Ama benim için artık yeni bir hayat olmayacak.
Bu benim son günüm.
Tanrı aşkına... Bu intikamın ne anlamı vardı ki!?