Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum.
Sadece müteessirdim.
‘Bunun böyle olması lazımdı’ diyordum.
Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı.
Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti..
Sana teşekkür borçluyum evlat..
Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye değmez olduğunu ve suratına tükürülmeyecek tek bir ama tek bir insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin ..
Böyle biri olsa bu sen olurdun ve şimdi buraya gelinceye kadar içimde bir şüphe vardı..
Şu kainatta belki de iyi bir şey vardır fakat görmek nasip
olmuyor diyor ve seni düşünüyordum..
Bir daha teşekkür ederim.
Beni boş hayallerle avunmaktan, yaptığıma pişman olmaktan kurtardın..
Âşık olmaktan, hakikaten ve deli gibi sevmekten korkuyordu.
Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin!..
"Bana öyle geliyorki, hakikaten yapabileceğimiz tek bir iş vardır, o da ölmek".
Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum.
Sadece müteessirdim.
"Bunun böyle olmaması lazımdı" diyordum.
Demek ki beni bir türlü sevemiyordu.
Hakkı vardı.
Beni hayatımda
hiç kimse sevmemişti.
...Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin...
Bedri hislerine her zaman hâkim olmaya alışmamış bir sanatkârdı. Âşık olmaktan, hakikaten ve deli gibi sevmekten korkuyordu. Elinden gelse bu tehlikenin önüne geçmek için kıza daha başka muamele ederek onu kendinden uzaklaştıracaktı.