"Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı ?"
...Fakat içimizde,bizim “ahlak”tarafımızla hiçbir şekilde ilişkiye geçmeyerek olayları yorumlayan,sonuçlar çıkaran ve tedbirler alan bir “hesabi”tarafımız vardı ve lafta değilse bile eylemde daima o galip çıkıyor ve onun dediği oluyordu...
“ Hakkı vardı . Beni hayatımda hiç , hiç kimse sevmemişti . “
İçimde yarı kalmış bir konuşmanın üzüntüsü vardı .
Tabiatımda manasız denilecek kadar ileri giden bir çekingenlik vardı ki, çok kere etrafım tarafından yanlış anlaşılmama, aptal yerine konmama sebep olur ve beni üzerdi.
Şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki...
Bu koskoca dünyada kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki; acı bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor, fakat bundan sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu.
Şu anda bu koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, acı bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor fakat bundan, sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu.
"Şu an da bu koskoca dünya üzerinde kendisini düşünen bir tek kişi bile mevcut olmadığına o kadar emniyeti vardı ki, acı bir kabadayılıkla kendisi de hiç kimseyi düşünülmeye layık bulmuyor; fakat bundan, sebebini anlayamadığı bir üzüntü duyuyordu."