Sen yaptıklarınsın, yapacağını söylediklerin değil. "Carl Gustav Jung"
..."Yeryüzünde hayata karşı ölümcül bir direniş"...
Tanrı aynı zamanda, tüm temel belirsizliklerin en çapraşık ve gizli sebepleridir; olağanüstü paradoksları içine alan derin ve psikolojik bir hakikattir.
"Artık elinde mitolojinin anahtarı var. Ruhun tüm kapılarını açmakta özgürsün."
Evren, Yaratılış ve Köken Mitleri
Jung üniversite eğitiminde hangi bölümü seçeceğine karar vermeye çalışırken şu ifadeyi kullanır: "Fen bilimlerinin somut gerçekliği ve tarihsel serüveni, din bilimlerinin ise zihinsel süreçleri ile felsefesinin kesişmesi beni içine çekiyordu. İlkinde duygulara yer yoktu, sonuncusunda ise gerçekliğe."
Aslında başımdan geçen olayların anlatmaya değer olanları, bu geçici dünya hayatında kalıcı etki bırakanlardır.
Beş duyu organı ile algıladığımız her şey sadece bu dünyadaki bir objenin tasavvuru ile mümkündür. Ruh gerçekliğin ta kendisidir, sadece dış dünyanın yansıtmış olduğu ruhsal resimleri değil aynı zamanda kişini tüm iç dünyasını çevreler.
"Kendim ve hayatım hakkında hiçbir yargım yok. Hiçbir şey hakkında hiçbir kesin kanaatim yok. Yalnızca doğduğumu, varolduğumu biliyorum ve bana öyle geliyor ki bir şekilde taşınıp getirilmişim buraya. Bilmediğim bir şeyin temeli üzerinde yaşıyorum."
“Siz bilinçaltınızı bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz ona ‘kader’ diyeceksiniz.”
"Kendi kalbine bakamayanin yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilmek cesareti gösterenler gönlünün muradını kesfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur, içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder" Carl Gustav Jung
'Kendi kalbine bakmayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenleri gönlünün muradın keşfedenlerdir. Dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur, içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder'
Karanlıktan ışık doğar ve ışıktan yine karanlık olur;bu yüzden ne kötü çok kötüdür, ne iyi çok iyi. Çünkü bu ikisi birbiriyle bağlantılıdr ve anlaşılmaz bir biçimde ancak yanlışlıkla bir arada olabilirler.
Açı doyurduğumda,
Hakareti affettiğimde,
Düşmanımı sevdiğimde...
Bunlar güzel erdemler.
Fakat ya dilencilerin en fakirinin,
suçluların en gaddarının da...
Kendi içimde olduğunu fark edersem?
Ya şefkatime en muhtaç kişinin,
sevilmeye en muhtaç düşmanımın...
Kendim olduğunu fark edersem?
O zaman ne olacak?
Rüya bir tiyatro gibidir ve rüyayı gören aynı zamanda sahne,oyuncu,suflör,rejisör,yazar,halk ve eleştirmendir.Rüyadaki tüm figürler rüya sahibinin kişiliğine ait özelliklerinin canlandırılmış halidir.
Həqiqət budur ki, heyvanların əksinə, insanlıq dünyanın təbii nizamı ilə sorğu-sualsız birləşmir. Əksinə, ondan qopur, ona qarşı gedir, ondan tələb edir, onunla mübarizə aparır, onun nizamını pozur və təbiət tərəfindən özünün də nizamı pozulur.
-Carl Jung
Davranış değişkendir. Kişinin yaşamı boyunca değişebilir; davranışları dışadönük iken içedönük bir hal alabilir ya da tam tersi olabilir. Bunda kişinin ruhsal durumu belirleyicidir.
“En yoğun çatışmaların üstesinden gelinebilirse, kolayca rahatsız edilmeyen bir güvenlik ve sakinlik duygusu oluşturur. Sadece bu yoğun çatışmalar, değerli ve kalıcı sonuçlar üretmek için ihtiyaç duyulan karışıklıklardır.”
– Carl Gustav Jung
Herkes kendi yükünü taşısın. Kendi yükünü başkasına yüklemek isteyen onun kölesi olur.
