İçimdeki ateş, herkesin bana sokulmasına kâfiydi... Lakin, ey sevgilim, görüyorum ki bu, kıvılcımlarını senin kalbine sıçratamayacak kadar fersizmiş.
Nazan Bekiroğlu
Mahzunum ama bir bakıma. Mahzunluğum Yûsuf bir kez daha bakar mı bana ? O, derinliğimde kalbine inerken, ben seyredebilir miyim sırra giden o yolculuğu ?
Nazan Bekiroğlu
bir yüz gördü bu defa. Sonra bir çift gözün derinliğini, aydınlığını, karanlığını, küstahlığını, itaatini, asiliğini, asaletini, şefkatini, zalimliğini, merhametini, efendiliğini ve köleliğini. Çocukluğunu ve kadınlığını. Kalbine kızgın bir demir çubuk saplanmış gibi sarsıldı.
Halis Yeşil
Aydınlığın kudreti, karanlığın kalbine düşer.