erkeklerinin ile ilgili sözler

...osmanlı devleti'nin can çekiştiği, düşmanların yurda olanca gücüyle saldırdığı, anadolu erkeklerinin tümünün askere çağırıldığı yıllardır.

âşık ışık'ın babası turan pehlivan da arkasında eşini ve dört çocuğunu terk ederek askerlik yolunu tutmuştur. dört çocuğuyla kalan anası hüsne kadın, çocuklarıyla 26 günlük yol yürüdükten sonra

adana'ya ulaşmıştır. her yanda açlık, salgın hastalıklar kol geziyor. anası ve âşık ışık hastalanıyor, kız kardeşinin akli dengesi bozuluyor, en küçükleri ise sıtmadan ölüyor.

savaş bitiminde turan pehlivan sılasına dönüyor, lâkin yuvada kimseyi bulamıyor. bu konuda köylülerin de tek bildiği 7-8 yıl önce hüsne kadın'ın adana'ya gidenlerin göçüne

katılıp karaözü'den ayrıldığıdır.

pehlivanı avutmak için savaşta ölen kardeşi hamıs'ın eşinin turan pehlivan ile evlenmesi için girişimde bulunuyorlar. pehlivan razı oluyor, huriye gelin ise istemiyor bu evliliği.
huriye gelin bir gece zorla evden çıkarılıp, komşu bir köye kaçırılarak turan pehlivan'ın pençesi altına veriliyor. bu evlilikten, iki

oğulları oluyor. duruma yavaş yavaş alıştıkları sırada, bir yaz başlangıcında eski karsı hüsne kadın'la iki çocuğu çıkageliyor.

karşılaşma her iki kadın için de sarsıcı oluyor. geçen zamanla hüsne kadın'ın gözleri iyice bozuluyor ve evden çıkamaz oluyor. huriye gelin ise, sinirsel olarak zarar görüyor. gelinin derdini kimse çözemiyor.

huriye gelin'in bu koşullar içinde yaşamak gözünde o kadar hiçleşmiş olacak ki; kızılırmak'ın en coşkun aktığı bir bahar günü kendisini koşuşan dalgaların arasına atıveriyor.

ölüsünü bile bulamıyor, karaözülü'ler...

Nisabur, rezil erkeklerinin çokluğuyla bir numaradır. Mekke halkından daha tamahkârı, Yesrib [Medine] halkından daha fakiri, Beytü’l Mukaddes halkından daha müsamahakârı, Herat ve Biyar halkından daha edeplisi, Rey halkından daha zekisi, Sicistan halkından daha temizi, Omman halkından daha cimrisi, Aman halkından daha cahili, Kûfe halkından daha mevzun yapılısı, Humus ve

Buhârâ halkından daha yakışıklısı, Harezm halkından daha çirkini, Deylemlilerden daha güzel sakallısı, Ba’lebek ve Mısır halkından daha ayyaşı, Siraf halkından daha fâsıkı, Sicistan ve Irak halkından daha körü, Semerkand ve Şaş halkından daha hırlısı, Mısır halkından daha aşağılığı, Bahreyn halkından daha eblehi, Humus halkından daha ahmağı, Fesâ,

Nablus, Rey ve bir de Bağdat halkından daha hünerlisi, Bağdat halkından daha şirin dillisi yoktur.

Aşırı çalışmanın ortaya çıkardığı başka sağlık sorunları da var: Egzersiz yapmak için bizlere az vakit ve enerji bırakır, aşırı alkol ve hazır gıda tüketmeye sevk eder. En hızlı ülkelerin en şişman ülkeler olması da bir tesadüf değil. Amerikalıların üçte biri ve İngilizlerin de beşte biri klinik olarak obez. Japonya'da bile insanlar şişmanlama eğilimi

göstermeye başladı. 2003'te yapılan bir ulusal gıda anketinde Japon erkeklerinin üçte birinin kilolu olduğu ortaya çıktı.

..." cinsellik uzmanlarının " , erkeklerin olabildiğince çok sayıda dişiyi elde etmeye doğal bir eğilimleri olduğunu, halbuki dişilerin, örneğin kuşlarda kuluçkaya yatmaları, memelilerde gebeliklerinde karınlarındaki yavrularını korumaları, doğumdan sonra da yavrularıyla ilgilenmeleri gerektiği için, erkeklerinin tam aksine, az sayıda iyi eşler seçmelerinin kendi

yararına olduğunu ileri sürmelerine şaşarım.

Erkek olarak dünyaya gelmenin hala önemli bir değer ve avantaj olarak algılandığı ülkemiz koşullarında, bir erkeğin Kur'an pasajlarında özdeşleşebileceği modellerin bolluğu açısından sorun yaşamayacağı açıktır. Özellikle kadınlarla erkeklerin aynı bağlam içinde konu edildiği pasajlarda, mevcut durumdan hareketle erkeklerin -kadınlardan sorumlu ve onları idare

eden- bir "kavvamlık" statüsüne konumlandırılması, Türk erkeklerinin geleneksel rol algılarıyla uyumlu bir durumdur. Kadınları idare etme görevinin en yüce otorite olan Allah tarafından kendilerine bahşedildiğini düşünen erkekler, bunun kendi fıtratlarında bulunan doğal bir üstünlükten kaynaklandığına inanmaktadırlar. Söz konusu ayetlerin, ilahi vahyin hitap ettiği

ilk toplumun aile yapılanmasını betimlediği, dolayısıyla normatif bir hüküm olmadığı yolundaki görüşlere itibar eden erkeklerin sayısı ne yazık ki, oldukça sınırlıdır.

Günümüz genç erkeklerinin akademik, sosyal ve cinsel açıdan neden başarısız olduğunu anlamak için bu mantığı uygulayarak önce utangaçlık, düşüncesizlik ve vicdan eksikliği gibi eğilimlerinin farklı yönlerini öne çıkarıyoruz. Ardından sık görülen babasızlık, heyecan verici video oyunlarının mevcudiyeti ve internet pornografisine serbest erişim gibi durumsal

faktörleri hesaba katıyoruz. Son olarak da konuya bir diğer boyut katmak üzere erkeklerin değil kadınların ihtiyaçlarını tanıyan politik ve ekonomik yaşama, testosteronu düşüren ve östrojeni artıran çevresel fizyolojik değişimler, medya etkileri, son dönemdeki ekonomik düşüş kaynaklı iş eksikliği ve erkeklerin merakını cezbedecek bir ortam yaratmada birçok ulusal

okul sisteminin başarısız olması gibi sistemik faktörler devreye giriyor.