Otuzların başında Sex-Pol hareketinin tasarladığı gibi aracı bir
“ yapısal reformlar” programı sayesinde bu sonuca yönelik birçok
şeyin gerçekleştirilebileceğini hissetti. Bu talepler arasında şunlar vardı:
1. Halk kitleleri için daha iyi mesken koşulları.
2. Kürtaja ve eşcinselliğe karşı olan yasaların kaldırılması.
3. Evlenme ve boşanma
ile ilgili yasaların değiştirilmesi.
4. Serbest doğum kontrolü için danışma ve gebeliği önleyici yöntemler.
5. Anne ve çocuk sağlığının korunması.
6. Fabrikalarda ve diğer büyük iş merkezlerinde çocuk bcjcım evleri.
7. Cinsel eğitimin yasaklanmasının kaldırılması.
8. Mahkûmlara ev izni
New yorkta oturduğum apartman tamemen türk üst düzey çalışkanlardan oluşuyordu.. meğer apartman amerikanın en skandalist apartmanı imiş......Her pazar kadınlar olarak kahvaltı grubumuz vardi.. onlardan amerikadaki boşanma kanunlarını eyalet yasalarını avukat tutma polisle uzlaşma yol ve usullerini öğrendim.Megerse benim kahvaltı grubumda interpol tarafından kirmizi bultenle
aranan bay borsa simsarı nin baldızı da varmış. Bayan baldız kız kardeşinin kocasını elinden almışmış. Bay borsa simsarı ile new yorkta türkiye de bir bankadan yorumladıkları 1 buçuk milyon dolarla günlerini gün eder aşk yaşarlarmış..
Amerikada türk erkeklerinin boşanma yöntemlerini öğrenince benim bile aklım başım döndü. Nafaka ödemeden boşanma taktiklerini görünce şok oluyor insan..
İslam dini maddi açıdan kadını koruyor. Müslüman kadın evlilikte mülkünün sahipliğini ve özgür yönetimini elinde tutuyor. Elindeki değerlerle ticaret yapıyor, kocasının yardımı olmadan binalar alıp satıyor oysa Batı yasaları bu konularda bize acı çektiriyor. Hanım ev harcamalarına katılmak zorunda değil, zaten evlilik sözleşmesi boşanma durumunda kocasının ona
her zaman vermek zorunda olacağı parasal zararları öngörüyor.
Kadınlar ilk defa boşanma hakkı elde etti bu kararnameyle.Batı'daki kadınlardan 100(yüz) yıl sonra.
'
Dul kalanların kınanmadığı, boşanma ve yeniden evlenmenin genel olarak kabul edilebilir olduğu İslam ve Orta Asya geleneklerinde bir kadın potansiyel olarak hayatı boyunca siyasi açıdan aktif kalabiliyor, çok sayıda evlilik yapan kadınlar kocaları ya da oğulları adına hareket edebiliyorlardı.
Sadece üç başlık altında da olsa kadınlara boşanma hakkının verilmesi, toplumda kadına verilen değerin ifadesidir. Bunlar içinde özellikle kocanın kötü muamelesi karşısında kadının evliliğini sona erdirme hakkının bulunması, kadınlara özenli davranmayı erkek için evliliklerde adeta zorunlu kılmaktadır.
Eşler, evliliğin iyi günlerinde bonkörce savurduğu birlik/beraberlik ve dayanışma duygusunu, asıl ihtiyaçları olan boşanma gibi kötü günlerde neden birbirlerinden esirgerler? Anlaşılır gibi değil...