Çiçek açsın mı gönlünüz? O zaman tebessüm ediniz zarifçe tüm anlamsız boş hüzünlerinize..
Çiçek açsın mı gönlünüz? O zaman tebessüm ediniz zarifçe tüm anlamsız boş hüzünlerinize..
İstanbul’dan ayrılmak istemiyoruz fakat senede kaç defa kütüphaneye gideriz? Üç beş cadde ile bir o kadar da kahveden başka ne biliriz? Fikir hayatı, fikir hayatı diyoruz… En kabadayımız bile gevezelikten başka ne konuşuyor? Kahve münakaşalarıyla zihnimizi inkişaf ettirdiğimizi sanmakla pek akıllıca bir iş yaptığımıza kani değilim… Bizi buraya asıl bağlayan bir
alışkanlıktır… Biz burada maksatsız yaşamayı ve boş beyinle dolaşmayı tatlı bir meşgale haline getirmek yolunu keşfetmişiz.
"Hayatım tasavvur edilemeyecek kadar manasız ve boş geçiyordu."
Sana teşekkür borçluyum evlat..
Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye değmez olduğunu ve suratına tükürülmeyecek tek bir ama tek bir insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin ..
Böyle biri olsa bu sen olurdun ve şimdi buraya gelinceye kadar içimde bir şüphe vardı..
Şu kainatta belki de iyi bir şey vardır fakat görmek nasip
olmuyor diyor ve seni düşünüyordum..
Bir daha teşekkür ederim.
Beni boş hayallerle avunmaktan, yaptığıma pişman olmaktan kurtardın..
Hayat bu derece manasız ve insan dünyaya boş durmak için gelmiş olamazdı. Bunların hiçbirinin hakikat olmaması lazımdı.
En boş umut, herkes tarafından sevileceğini sanmaktır.