Meğer ben ne kadar boş şeylere ağlamışım;
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım;
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış...
Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar hayat sana karanlık ve manasız gelir İnsan biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmaya bile istemez hiçbir insanın hiçbir eğlencenin seni canlandıramayacağını sanırsın. hava sıkıcı ve manasızdır ya Fazla sıcak ya fazla soğuk ya
da fazla yağmurludur gelip geçenler suratına salak salak bakarlar ve On Para Etmez işlerin peşinde bir tutam otun arkasından koşan keçiler gibi dilleri bir karış dışarı fırlayarak dolaşırlar .aklını başına derleyip bu pis ruh haletini tahlil etmek istersin. insan ruhunun çözülmez düğümleri bir muamma gibi önüne serilir kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir
cankurtaran simidi gibi sarılırsın Nedense hepimizde maddi olsun manevi olsun Bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır bunu yapamazsak büsbütün çılgına döneriz mamafih insanlar da bu merak olmasa Doktorlar açlıktan ölürlerdi..'
Sen dünyayı kafanın içi gibi ipsiz ve sapsız şeylerle dolu mu zannediyorsun? Bütün ömrün tasavvurlar Hayaller Don Kişotca emeller peşinde koşup kendini aldatmak ve aleladeliklerden başka hiçbir şey yapılmayan bu dünyada kendinin ve başkalarının fevkaledikler yapacağını vehmetmeklemi geçicek..?
"İsteklerime varabilmek için dış dünya ile bağlarımı azaltmak lazım geldiğini seziyordum.Vücudumdaki her yıkılış, kafamda yeni bir parlaklığa yol açıyor.Ellerimin titremesi arttı, fakat ben baktığım şeyleri daha sebatlı ve ihtizamlı görmeye başladım.Ah, ey peşinde koştuğum hakikat, nihayet seni yakalayacağım."
Ah, ey peşinde koştuğum hakikat, nihayet seni yakalayacağım.
dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin, kendini beğenmiş ve nahvetli*, (kibirli)
fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir.
Dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk bir erkek kadar hodbin, kendini beğenmiş ve nahvetli*, fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir. Bir kere bunları fark ettikten sonra erkekleri sahiden sevebilmem imkânsızdı..."
*nahvet= kibirli, gururlu