Asıl önemli olan birinin nasıl doğduğu değil, nasıl büyüdüğüdür.
Kayıtsızlık ve ihmal, çoğu zaman düpedüz sevmemekten daha fazla hasar yaratır.
Bazı olaylar vardır, tek bir parça olmadan çözemezsiniz. Dört metrelik bir ifritin canına okumak da böyle bir şeydi işte..
Ne kadar birleşirsek o kadar güçlü, ne kadar bölünürsek o kadar zayıf oluruz.
Elbette ki bunlar kafanın içerisinde oluyor Harry, ama bu neden gerçek olmadığı anlamına gelsin ki?
Gençler, yaşlıların ne düşündüğünü ve hissetiğini bilmezler..
Yaşlıların, gençliği hafife alması aptallık ve unutkanlıktır.
Hedefler belirsizse ve kalpler açık değilse, davranış ve üslup değişiklikleri hiçbir şeye yaramaz.
Sorun şu ki, insanlar daima kendileri için en kötüsünü seçmek gibi bir huya sahipler.
Ne kadar zekiysen, hataların da diğerlerine nazaran o ölçüde muazzam ve dikkat çekici oluyor.