Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Yaratmak zevkinden, hayatın bizzati bir hikmet olduğu hakikatinden dem vurdu ,fakat çürük .
Ne yaratacaksın ? Yaratmak , yoktan var etmektir.
En akillimizin kafası bile bizde. Evelkilerin depo ettigi bir suru bilgi ve tecrübenin ambari olmaktan ileri geçemez .
Yaratmak dedigimiz sey ise mevcut malları seklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret .
Bu gülünç

iş ise insani nasil tatmin eder.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

"Ne yaratacaksın? Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez. Yaratmak istediğimiz şey de bu mevcut malların şeklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret... "

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez. Yaratmak istediğimiz şey de bu mevcut malları şeklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Yaratmak zevkinden, hayatın bizatihi bir hikmet olduğu hakikatinden dem vurdu, fakat çürük. Ne yaratacaksın? Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez. Yaratmak istediğimiz şey de bu mevcut malları şeklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret.

Oğuz Atay
Oğuz Atay

“ Ağzının, güzel dudaklarının kenarında bir gülümseme yaratmak için, ne uzun yollardan geçiyorsun. Kendinden veriyorsun ve durmadan eksiliyorsun. Oysa bazı insanlar, oldukları gibi kalarak elde ederler istediklerini. Ben, kanımı damla damla süzerek veriyorum. “

Tezer Özlü
Tezer Özlü

Öykü ve şiir yaratmak için doğmuş olanlar, aşık olmakla yetinemezler, çünkü aşkın sanatsal bir yapıtı oluşturacak entelektüel örgüsü yoktur.

Tezer Özlü
Tezer Özlü

Öykü ve şiir yaratmak için doğmuş olanlar , aşık olmakla yetinemezler çünkü aşkın sanatsal bir yapıtı oluşturacak entelektüel örgüsü yoktur .

Juan Manuel Marcos
Juan Manuel Marcos

Belirsizliği eğitmek yerine, çelişki içinde olan aklı eğitmek lazım. Devrim, şüphe etmek için bir haktır. Alevler içinde yanan duygular gibi hafızanın paraleline, sanki o gizemli ellerinin okşamasının verdiği sıcaklık gibi sıcak, saçlarından akıp giden şidedetli çağlayan gibi bir yer yap bana. Bana renklerin sığınmacısı, savaş kaçkını, ölüleri unuttuğum

yerde acılarımı; tüm geçmiş acılarımı ve yaralarımı, silahımı, uyuz hastalığını, düğüm olmuş duygularımı ve sıradağ gibi sıralanmış hafızamı saklayacağım bir yer yap. Bana, senin yanında olabilmem ve sana aynı gözle bakabilmem için bir yer yap. Senin hemen yanı başında, aynı damarlardan kanımızı akıtmak ve bu ülkeye en popüler silahlarla şeklini

vermek için bana senin yanında bir yer yap. Bana acılarımın sığacağı yerde, yatağında bir yer yap. Bana bir yer yap. Buselerimi sakladığım yerde ruhunun derinliklerinde bir yerlerde. Ben senden bir kuş, bir şarkı yaratmak istiyorum. Ve bazen sana " seni seviyorum" diyebilmek istiyorum.

Ayşe Belgin Aksoy
Ayşe Belgin Aksoy

Oyun, kelimenin tam anlamıyla “dağınık” bir uğraştır, çünkü bir şeyleri dağıtmadan yaratmak imkansızdır.

Aslı İkizoğlu
Aslı İkizoğlu

moleküler devrim bir program oluşturacak bir şey değildir. O tam da çeşitlilik, bir perspektifler çokluğu, tekilleşme süreçlerinin asgari itici güce ulaşmasının koşullarını yaratma yönünde gelişen bir şeydir. Mesele bir mutabakat yaratmak değildir; tam tersine, ne kadar az mutabık olursak, moleküler devrimin bu şubesinin farklı dallarında o kadar geniş bir canlılık

alanı yaratırız ve bu alanı da o kadar çok pekiştiririz. Bu, politik ya da sendikal hareketlerden bildiğimiz örgütlenmeye ilişkin ağaç yapılı, merkezli mantıktan tamamen farklı bir mantıktır”