Fatih Ertugay
Fatih Ertugay

Kemalizm’de devlet ve siyaset ilişkisinde göze çarpan ilk husus siyasetin asli aktörü olan ya da olması gereken halka bakış açısında yatan problemdir. Türk siyasal geleneğinde de var olan halka güven duymama, Kemalizm’de de kendisini gösterir. Bu güvensisz de demokratikleşme, temsil ve katılım alanlarında yaşanan Önemli sorunlar ve krizler olarak belirir. Halk bir kez

güvenilmez olarak resmedilince, onun siyasete karımı dahi117 söz konusu edilemez. Artık halk kendisine yol gösterecek liderlere ve partiye muhtaç, bir vasiye gereksinim duyan, kendi haline bırakılmaması gereken bir kütleye indirgenir.

Bu anlamda Kemalizm’de “halkın kendi mukadderatına bizzat ve bilfiil sahip olması” ilkesinin yerini soyut millet kavramının

alması, bu soyut varlığın iradesinin, toplumda-ki en üstün güç olarak devlette somutlaşmasını; devletin ise fiilen TBMM’de teşkilatlanmış olmasını; TBMM’deki fiili durumun ise meclis’in partinin elinde olmasını; partinin ise yönetici kadroların güdümünde olmasını ifade etmektedir.

Orkun Saip Durmaz
Orkun Saip Durmaz

Öğretmenin emek sürecine yabancılaşmasından, yapılan işin aşırı derecede rutinleşmesinin bir sonucu olarak öğretmenin bir makineye ya da robota dönüşmesi ve bunun sonucunda kendi yaratıcı kapasitesini hizmet üretim sürecine dâhil edememesi kastedilmektedir. Öğretmeni emek sürecine yabancılaştıran nedenler arasında ise; sınıfların kalabalık olması, iş yükünün

fazlalığı, eğitim-öğretim materyallerinin temin edilmesinde yaşanan sıkıntılar ve birtakım idari sorunlar ile bazı durumlarda öğretmenin ek iş yapmasına neden olan maddi sıkıntılar sayılabilir.

Susan J. Elliot
Susan J. Elliot

Kendi önüne çıkardığın sorunlar , benim yolumu tıkamaz.

Mitat Durmuş
Mitat Durmuş

Geç kalınmış bir kendilik arayışı, yüzyılın kapımıza sürüklediği sosyal, siyasi, askeri ve kültürel sorunlar karşısında fiziki olarak küçülmemize sebep olmuşsa da zihinsel olarak uyanmamızı sağlamıştır.

Funda Kaya
Funda Kaya

Türkiye'ye baktığımızda her katmanda şiddetin olduğunu görüyoruz. Çalışan kadın şiddetten muaf değil ya da eğitimli erkek şiddet uygulamaktan kaçınmıyor. Bir şekilde öyle ya da böyle şiddet hayatın, kültürün içine girmiş durumda. Ekonomik sorunlar halledildiğinde muhtemelen belli ölçülerde azalma olacaktır, ancak tamamen yok olacağını beklemek gerçekçi

değildir.

Irmak Koruculu
Irmak Koruculu

Feminist Hukuk:
Feminizm ve feminist hukuk açıklanırken üzerinde durulması gereken temel konuların başında özel alan ve kamusal alan ayrımı gelmektedir.Özellikle 16.ve 17.yüzyılda üniter devletlerin kurulması ile bu ayrım belirginleşmiştir.Bu ayrımda öne çıkan husus;yurttaşlık ve buna bağlı olarak ortaya çıkan hakların kamusal alan içerisinde

değerlendirilmesidir.Buna karşılık ev hayatı hukukun müdahalesinin olmadığı daha çok duyguların baskın olduğu bir alan olarak tanımlanmaktadır.Kadınlar ise kendilerine biçilen toplumsal cinsiyet rolleri gereği hayatlarının büyük bir kısmını ev içinde geçirmektedirler.Ev içi özel alan olarak değerlendirilerek hukuki düzenlemeler dışına tutulduğunda kadınlar da bu

alanın parçası olarak siyasetin dışında kalmaktadırlar.Bu sebeple de feministlerin temel sloganlarından biri “Özel olan politiktir.”olmuştur.Bu slogan içerisinde pek çok anlam barındırmaktadır.Bunlardan birincisi;aslında her şeyin politik olduğu savını içermektedir.Buna göre;sadece kadınlar yönünden ortaya çıkan ayrımcılık,şiddet gibi konuların yanında aslında

toplumun her kesiminde ortaya çıkan egemenlik,güç,ezilme ilişkisi politiktir ve devlet müdahelesini gerektirir.İkincisi ise;kadınların hem politik haklarının hem de kendi bedenleri üzerindeki karar verme haklarının korunması talebini içerir.
“Feminist Hukuk Teorisi”terimi ilk kez Ann Scarles tarafından 1978 yılında ABD’de kullanılmış olup kaynağını daha çok

kadınların karşılaştıkları hukuksal sorunlar merkezli konferanslar,dergiler ve dersler oluşturmaktadır.

R. Andrew Chesnut
R. Andrew Chesnut

"Santa Muerte'nin, kocası Mictlantecuhtli ile birlikte yeraltı dünyası Mictlán'ı yöneten Aztek tanrıçası Mictecacihuatl'dan esinlenildiği düşünülüyor. Bu ölümcül çift, tıpkı Santa Muerte gibi, genellikle kafatasları olan iskeletler veya insan vücudu olarak temsil edilirdi. Aztekler sadece doğal nedenlerden ölenlerin Mictlán'da sona erdiğine inanmakla kalmayıp aynı

zamanda dünyevi sorunlar için tanrıların doğaüstü güçlerinden yardım isterdi. İspanyol fethinin yerel dine uyguladığı zulümler, halk dindarlığını yeraltına ve Katoliklikle kaynaşmaya sürükledi."

John Heil
John Heil

Çağdaş zihin felsefesinde, töz ikiciliğine pek ilgi gösterilmemiştir. Bunun yerine, "özellik ikiciliği", yani zihinsel ve fiziksel olanın ayırt edilebilir türden tözler değil de, farklı özellik grupları olduğu gürüşü hakimdir. Bu türden ikici görüşlerde de sorunlar vardır ve bunlar son yıllarda çokça tartışılmıştır. Burada, biraz da klişeleşmiş meselelere

yeni bir bakış açısı kazandırma amacıyla toz ikiciliği üzerinde durmak istedim. Evet, Descartes muhtemelen yanlış düşünüyordu ama yaptığı budalaca bir yanlış değildi.

Hayati Tüfekçioğlu
Hayati Tüfekçioğlu

Toplum yaşamı karşılaşılan sorunlara bir çözüm getirmekle birlikte bu defa yeni ve farklı sorunlar doğuracaktır. İlk sorunların aşılmasını sağlamakla birlikte bu örgütleniş biçimi, daha üst düzeyde yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Bu yeni sorunlarda yeni ilişkilerin ve çözümlerin geliştirilmesine yol açacak, böylece bir üst düzeydeki sorunların önünde elde

edilen başarılar toplumların ilerlemesini sağlayacaktır.