Onlar sadece kendilerini görür, kendilerini severler. Dünya onlar için bir aynadır ve orada sadece kendilerinin ve kendilerine tıpatıp benzeyenlerin akislerine tahammülleri vardır. Aksi takdirde sevmezler ve asalak görürler. Kendilerine benzersen severler belki ama bu defa da yine seni değil, kendilerinin benzerini severler.
işte siz (müminler) böylesiniz, siz onları seversiniz ve onlar sizi sevmezler ve siz Kitab’ın tamamına iman edersiniz. ve sizinle karşılaşınca “biz mümin olduk” derler, yalnız kaldıkları zaman size karşı öfkelerinden parmak uçlarını ısırırlar. de ki “öfkenizden ölün.” muhakkak ki Allah, sinelerde olanı en iyi bilendir.
Âli İmran, 119
“Gidenler geri dönmeyi sevmezler nedense.”
Dışadönüklerin güçsüzlüğü yüzeysel olmaları ve
iyi bir izlenim yaratmaya bağlı kalma eğilimleridir. En
çok hoşlandıkları şey, topluluklar içinde bulunmaktır.
Yalnız kalmayı sevmezler ve aşırı düşünmenin hastalık olduğuna inanırlar. Bu, özeleştiri eksikliğiyle birlikte onları, gerçek yüzlerinin açıkça görülebildiği aile
çevreleri ve
yakın çevrelerinden çok dış dünyaya karşı
daha çekici kılmaktadır.
Bunun üzerine Selman nasihatlerini söyle devam etti: Allahu Teala kullarından biri hakkında şer ya da kötülük dilediğinde ondan Haya duygusunu kaldırır. bunun sonucunda da O kişiden Merhamet çekip alınır. Böylece diğer insanlar Onu kötü ahlaklı, haşin ve kaba biri olarak tanır ve bunun için de sevmezler bu şekilde ondan emanet güvenirlilikte alınır insanlar onu Bir Hain
olarak görür Sonuçta da İslam'ın ipi boynundan çözülür ve lanetlenir.