Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

İnsanın geçmişini araştırması acı veren bir deneyimdi. Mutlu olabilmenin tek şartı "unutmayı" başarabilmekti.

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

İnsanın geçmişini araştırması acı veren bir deneyimdi.
Mutlu olabilmenin tek şartı "unutmayı" başarabilmekti..

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

Mutlu olabilmenin tek şartı "unutmayı" başarabilmekti.

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

"Mutlu olabilmenin tek şartı unutmayı başarabilmekti."

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

"Nietzsche'nin 'aktif unutma' tezi üzerinde çalışıyordum. Ona göre hayvanlarla insanlar arasında temel bir tarihsellik farkı vardı. Hayvanların tarihselliği yoktu; dün ve bugün arasında bir fark hissetmezlerdi. Bu tarihsel bilinç insana özgüydü ve hayvanları kıskanmamız için bir sebepti. İnsanın geçmişini araştırması acı veren bir deneyimdi. Mutlu olabilmenin tek

şartı 'unutmayı' başarabilmekti..."

Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

“Mutlu olabilmenin tek şartı “unutmayı” başarabilmekti.”

Elele Dergisi
Elele Dergisi

Psikolog sema özcana göre, yalnızlık bir birey olabilmenin en önemli özelliği olarak karşımıza çıkıyor. " yalnız olmaktan keyif alan bir kişi , başkalarını memnun etme ihtiyacı duymayan, kendi kendine yetebilme ve duygusal olgunluğa erişmiş özgüven sahibi biri olarak karşımıza çıkar. Yalnızlık ilk önce kişinin kendini tanımasını sağlar. Kendimizi tanımak,

kendimizi sevmek, kendimize değer vermek, kendi adımıza olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor." Kısacası tercih ettiğimiz yalnızlığın kendimizi önemsemek ve sevmek noktasında önemli bir rolü var.

Cengiz Madenci
Cengiz Madenci

İnsan olabilmenin gereği, ihtiyacı olanın yanında olabilmektir.

Adem Ulusoy
Adem Ulusoy

Güçlü ve kalıcı bir devlet olabilmenin ancak sağlam ilmi temellerle mümkün olabileceğine inanan Yavuz Sultan Selim Han, milyonlarca kilometrekarelik bir devleti idare etmesine rağmen bazen sekiz saate varan kitap mütalâalarında bulunurdu.

Göknil Kongurtay
Göknil Kongurtay

Biz duygularımızı paylaşarak paylaşmanın hayattaki önemini dile getirmiş olacağız. Tüm duygular paylaştıkça çoğalır, biz evrene iyi, olumlu duygularımızı göndererek bu kadar kötüleşmeye başlayan dünyada güzel duyguların çoğalmasına zerre kadar da olsa katkı sağlayabiliriz. Biz bu dünyadan göçüp giderken arkamızda çocuklarımıza ümit beklemek yerine ümit

olmayı öğrenmiş olsunlar. Gülümsemeyi ve gülümsemeyi bilsinler. İnsanı duygularını kaybetmeden hayat yollarında yürüsünler. Biz çocuklarımıza bu dünyadan ayrıldığımızda insan olabilmenin anlamlı mirasını bırakalım. Biz nasıl sonsuz mutluluğun sırrının karşılıksız iyilik olduğunun bilincinde bir hayat sürdürdüysek çocuklarımız da bunu devam

ettirebilsinler.