Vicdanın sesi ancak çile çekince susuyor. Bedel, ödendiği anda yerine huzuru ikame ediyor.
"Özgürlüğü ve huzuru buldum meczupluğumda; yalnızlığın özgürlüğünü ve anlaşılmamış olmanın huzurunu."
Hayli stresli bir işim,çok da iyi bir gelirim vardı. Kendime ayıramadığım vakitleri,başkalarını eğlendirmek için harcadığımı fark ettim bir gün. Dur dedim kendime,bırak bu telaşlı koşturmacanın peşini.Güneşin batışındaki huzuru kovala bir şey kovalayacaksan. Çek bir sandalye otur,ayağı sallansa da olur. Kapat gözlerini ve arın; dünyadan, maddiyattan,varlıktan...
Var olmanın mümkünatını gör ve ürper. Yokluğun da varlıktan olduğunu hatırla.
Irak'ta diyorlar ki :
Lanet olsun ingiliz minneti ve muştası altıda gelen saadet ve refaha! Biz çöl ve bedevi hayatı yaşarız. Ama havayı kalp huzuru ve hürriyetle teneffüs ederiz.
İnsan kendisine verilenleri bırakıp, verilmeyenlerle ilgilendiği için huzuru bulamıyor çoğu zaman. Neyim var ki şükredeyim der genelde. Elindekilerin değerini anlamak istersen; ömründe hiç çiçek görmemiş, uçan kuşların cıvıltısını veya anne sesini duymamış bir insanla otur iki bardak çay iç!
Ne istemiştim ki bu hayattan? Durmuyor ruhumdaki bu kan kaybı. Yavaş yavaş eriyip gideceğim biliyorum. Sonunda bu derin yalnızlığımda, suskunluğumda koybolacak ve hiçbir zaman aradığım o tatlı huzuru bulamadan, bu acımasız hayattan tek başıma çekip gideceğim.
Açıkçası davranışlarınızı ve çalışma biçiminizi tasvip etmiyorum fakat dünyanın huzuru için şu ana kadar yaptıklarınızı düşündüğümde size minnet duymamak büyük haksızlık olur .