Çok uzun zaman öncesinde, yeryüzünde arpa ve buğday fevkalade boldu. Ve her yerde, kiminden su, kiminden süt, hatta bal, şarap ve zeytinyağı akan pınarlar vardı. Ne var ki, açgözlülük ve lüks düşkünlüğü insanoğlunu tamahkar yaptı. Zeus bu olan biten karşısında dehşete düştü; ne varsa her şeyi mahvetti ve insanoğlunu çok çalışarak ekmeğini taştan çıkarmaya
mahkum etti.
(Fakihler) dediler ki; Fıkhı Abdullâh b. Mes'ûd ekti, Alkama r.a. suladı, İbrahim Ennaha'i r.a. biçti, Hammad (İmam-ı Âzam'ın hocası) düvenini sürdü. Ebû Hanîfe r.a. öğüttü, Ebû Yûsuf r.a. hamurunu yoğurdu ve İmamı Muhammed r.a. ekmeğini yaptı. Diğer insanlar da yiyorlar.
Kürdistan'da kadının sokaktaki varlığına dair bir kısıtlama söz konusu değil. Kadınlar günlük hayatta hayli görünürler. Bundan kastım kadınların pazar alışverişine gitmeleri değil elbet. Irak Kürdistanı'nda kadınlar çalışıyor, okuyor, ekmeğini kazanıyor. Siyasetin de içindeler, iş hayatının da, sanatın da. Kadın bakanlar da var, kadın genel müdürler de,
kadın sanatçılar da... Sayıları şimdilik çok olmasa da, her sektörde başarılı kadınlara rastlamak mümkün.
Fikirlerinize katılmıyorum ama o fikirleri serbestçe ifade edebilmeniz durumunda ağzınızı yırtarım. Herkeş haddini bilecek, efendi olacak, samiğmiyyeti elden bırakmayacak. Fransa'nın ekmeğini yiyorsan Fransa hakkında ileri geri konuşmayacaksın, ekmek bulamıyorsan da pasta yiyeceksin. Bitti.