.
MURAT MENTEŞ: Nasıl özgür olacağız?
AHMET MİTHAT EFENDİ: Özgürlüğün birinci şartı, kendi ekmeğini kendi kazanmaktır. Başkasının ekmeğiyle yaşamak... çocuk, esir, hasta filan değilseniz mazur gösterilemez.
.
İnsan canavardır, patron! Büyük canavar! Ona kötülük mü ettin? Senden çekinir ve titrer. İyilik mi yaptın? Gözlerini oyar... Aradaki uzaklığı koru, patron! İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğumuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni.
İnsanlara umut verme. Hepimizin eşit olduğumuzu, hepimizin eşit haklara sahip bulunduğumuzu söyleme; çünkü hemen senin hakkını çiğner, elinden ekmeğini kapar, açlıktan gebermeye bırakırlar seni.
Yıldızlar doğruyor hüznün ekmeğini
Bu yüzden hüzün arlanmaz bir belalı
Bu yüzden geceler suspus
Kızlar perde ardında saklı ve edalı
Aşklar bitmez bir hipodromda pervasız
Koşuyor, koşuyorlar
Geçmek mi? Yenilmek mi?
Bilmiyorum
Dönmek mi? Dönülmek mi?
Sormuyorum
Sessizce bekliyorum
Hüznünü yazgıların.
- Vurun, tutun!
Üzerime gelen iri burunlu bir adamın başıma doğru kalkan elini, bütün hırsımla tutup savurdum.
Benim toprağımda, benim evimde bana el kaldıran bu küstah, ekmeğini yediği halde nankörlük ettiği bu toprağın kaldırımını öptü.
Sıcacık, içten, doğal, saf ve paylaşımcı olurdu Anadolu'nun fakir aileleri. Ekmeğini paylaşırken bile mahcubiyetini belli ederdi
Yaralı kalplerin şifası oruçtur.
Bedenin ağzını bağlayanın gönlünde öyle bir ağız açılır ki, onunla can azığı yenilip aşk şarabı içilir. O nur ekmeğini yersen bu fırının ekmeğinden geçersin.