İnsan, düşüncesi olduğu için eşref-i mahlûktur.
"İnsan Eşref-i mahlûkattır. Bütün yaratılanların içerisinde en üstünü ve mükemmelidir."
Bu değerler matematiği üzerinden gidersek yaşam ağı içinde insan "kendiliğinden, insan olmanın gereği olarak, var olanların en şereflisi", eşref-i mahlukat değildir. Kopernik ve Galilei dünyanın evrenin merkezi olmadığını ortaya koydular ve Rönesans'la Reform ortaya çıktı; bağlantısal bütünsellik de insanı yaşamın merkezi olmaktan çıkarmakta, bu süreç de elbette
kendi aydınlanmasını yaratacak. İnsanoğlu acımasız bir gerçeklik yaratan, sahip olma illüzyonundan belki bu yeni anlayışla kurtulabilecek ve "insan için yaşam değil, yaşam için insan" bağlantısallık matematiğini, bilimini ve kültürünü oluşturabilecektir.
İnsan, en güzel şekilde yaratılmıştır. Eşref-i mahlûkâttır. Kâinatın gözbebeğidir. Yeryüzünde Allah'ın halîfesidir. Âmennâ! Ama bir şartla: Vicdanı teşekkül etmiş olmak şartıyla. Aksi halde o, sefillerin en sefîlidir.