Öyle avucunun içinde kıpır kıpır duran sıcacık elden geriye ne kaldı? Bak, soğuk bir madeni parayı parmaklarının arasında çevirip duruyorsun saatlerdir. Anlamıyorsun hala değil mi?
-beni hiç anlamıyorsun, dedi.
-olmayacak bir şey, bir insanın bir insanı anlaması dedim.
Sınıfta arkadaşın birden sana saldırıyor, onu neyin kızdığını anlamıyorsun bile. Bir iki gün sonra da senin Filistinli olduğunu öğrendiğini anlıyorsun. Senin varlığın, salt senin var oluşun, senin sen oluşun, başkası olmayışın, öfke tetikleyen kışkırtıcı bir durum.
Bazen gitmeler iyidir. O zaman anlamıyorsun tabii. Zamana bırak diyenler oluyor, sen ne anlarsın diye saydırma hissine kapılıyorsun ama sonrasında kendini iyi hissediyorsun."
Aslında ne gereği var?Tecrübe denen şey anlatmakla olmuyor ki.İlle yaşamak,yalnış yola sapmak lazım.Hızla koşarak düşüp dizini kanatmazsan anlamıyorsun gittiğin yolun yalnış olduğunu,ne tuhaf...
Annen başındaysa anlamıyorsun hiçbir şeyi. Eğer annen yoksa başında, bu hayatta hiçbir şeysin.