“Perişan bir haldeydim, fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı..”
Perişan bir haldeydim fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.
“Birbirimize her zamandan ziyade uzağız! Çünkü artık bir ümidim yok. Bu sondu... Bir defa da bunu tecrübe edeyim dedim. Ama değil... İçimde hep o boşluk var... Daha da büyümüş olarak... Ne yapalım? Kabahat sende değil...Sana âşık değilim. Halbuki dünyada sana âşık olmam icap ettiğini, sana da âşık olmadıktan sonra hiç kimseyi sevemeyeceğimi, bütün ümitlerimi
terk etmek lazım geleceğini gayet iyi biliyorum... Fakat elimde değil... Demek ki, ben böyleyim... Bunu olduğu gibi kabul etmekten başka çare yok... Ne kadar isterdim... Başka türlü olmayı ne kadar isterdim... Raif... Benim iyi kalpli dostum... Başka türlü olmayı senin kadar, hatta senden çok istediğime emin ol...”
"Perişan bir haldeydim fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.."
"...ben daha çok kendi içimde yaşayan bir insanım... Bunun için size nazaran birkaç misli fazla yaşamış sayılırım."
Sana teşekkür borçluyum evlat..
Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye değmez olduğunu ve suratına tükürülmeyecek tek bir ama tek bir insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin ..
Böyle biri olsa bu sen olurdun ve şimdi buraya gelinceye kadar içimde bir şüphe vardı..
Şu kainatta belki de iyi bir şey vardır fakat görmek nasip
olmuyor diyor ve seni düşünüyordum..
Bir daha teşekkür ederim.
Beni boş hayallerle avunmaktan, yaptığıma pişman olmaktan kurtardın..
Perişan bir haldeyim fakat içimde kendimden bile sakladığım bir umut var
Fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı.