Ömer Çelik
Ömer Çelik

1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!
...
“Oku! Allah adıyla oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku! Insanı bir damlacık sudan, rahme tutunan yapışkan bir maddeden yaratan, fakat ona her şeyi okumak, aydınlatmak, anlamak ve anladığını yaşayıp yaşatmak imkânını veren yüce Rabbin adıyla oku! İnsana okumak nimetini ihsân ile en büyük lutfu gösteren Allah'ın adıyla oku!

Allah'ın adıyla okunabilecek her şeyi oku! Allah'ın kitabını oku! Allah'ın âyetlerini oku! Kâinat kitabını oku! Doğru yolu bulmak ve sapıklıktan uzaklaşmak için oku! İmanını kemâle erdirmek için oku! Öğrenmek için oku! Rabbine yaklaşmak için oku! Sebeplere bakarak o sebepleri yaratanı oku! Esere bakarak ilâhî müessiri oku! Sanata bakarak gerçek sanatkârı oku!

Kudret kaleminin bu aleme çizdiği her satırı oku! İnsana bilmediğini öğreten Allah'ın adıyla oku!"

Bu izahtan da anlaşıldığı üzere "oku" emri, sadece zahir anlamda bir okuma emri değildir. Esasen kalbin, mânevi terbiye, tezkiye ve tasfiye neticesinde kitap ve hikmetin mâna ve işaretlerini alıcı hale gelmesidir. Bununla, tecellilerin yansıma mahalli olan kalple her

şeyi okuyabilmek kastedilmektedir. Yani kâinatın bir kitap haline gelmesi, kalbin kâinat sayfalarını çevirip hikmetleri ve ilâhî sırları okuyabilmesidir. Hasıl insanın kâinatı, kendini, Kur'ân-Kerîm'i okuması, anlaması ve yaşamasıdır.

"Yaratan Rabbinin ismiyle oku!" buyrulmasında pek çok hikmet vardır. Birinci hikmet "Ünsiyet"tir. Çünkü isim müsemmâyı

çeker. İnsan sevdiğini anar, sevmediğini ise kahren anar. İsimle ünsiyet, kişiyi müsemmâ ile ünsiyete götürür. Allah'ın ismini zikir zamanla insanı Allah'a yaklaştırır. Çünkü dille zikir insanı yavaş yavaş kalple zikre alıştırır. Bu hâl, neticede insanı layıkına muhabbet, müstehakkına nefrete götürür. Ayrıca bu âyet, okumaya Allah adıyla başlamayı emir

buyurmakla Kur'ân-Kerîm okumaya (Bismillahirrahmânirrahîm) diyerek başlamanın önemine işaret etmiş olmaktadır.

Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.), besmelenin, yapılması günah olmayan her bir işin başında okunmasının bereket getireceğini beyân etmiş ve: "Besmele ile başlanmayan her iş bereketsiz olmaya mahkumdur" buyurmuştur. (Ali el-Mütteki, Kenzu'll ummal, 1, 555,

no: 2491)

Ömer Çelik
Ömer Çelik


•Çünkü yükümlülüğün ifası bilmeye bağlıdır.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

•Peygamberimiz uyanık iken doğrudan doğruya Allah'ın kelamını duyması. Bu tür vahye Gayr-ı Kaniat (s.a.v) Miraç gecesinde mahzar olmuştur.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Allah Rasûlü (s.a.v), kalp katılığına karşı bizi uyararak şöyle buyurur: "Allah'ı anmanın dışında çok konuşmayın. Çünkü Allah'ı anmanın dışında sözün çokluğu kalp katılığına sebep olur. Insanların Allah'tan uzak olanı ise, kalbi katı olandır." (Tirmizî, Zühd 62)

Bu sebeple göz yaşarmaması, kalp katılığı, bitmek bilmeyen arzular ve dünyaya

karşı aşırı tamah bedbahtlık alameti olarak kabul edilmiştir.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Hz. Cabir r.a beyânı vechile:

"Kendisinden bir şey istendiğinde, «hayır» dediği vâkî değildi."

Ömer Çelik
Ömer Çelik

"İlâhi! Sen râzı olana kadar affını diliyorum."

Ömer Çelik
Ömer Çelik

5. Kendilerine gerçeğin ta kendisi olan Kur'an geldiğinde onu da yalanladılar ve alaya aldılar. Elbette bir gün gelecek, alay ettikleri bu gerçekler ne imiş göreceklerdir.
(En'âm Suresi)

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Allah Rasûlü (s.a.v): "Fayda vermeyen ilimden ve ürpermeyen kalpten Allah'a sığınırım." buyurmuştur.

Hz. Ali (r.a) şöyle der: "Iki tip insan beni çok endişelendirir. Bunlar hayâsız âlim ile cahil âbiddir. Çünkü birincisi hayâsız davranışlarıyla insanları ilimden soğuturken, cahil âbid, zâhidâne yaşayışıyla insanları bilgisizliğe teşvik etmiş olur."

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Zirâ ilâhi muhabbetler, gönlü diri tutar, sıhhatli kılar, hayrâ istikâmetlendirir.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Sabır , ahlaki güzelliklerin temelidir.Kalbi amellerin en zorudur .

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Salondan çocuk sesleri geliyor. Mutlu, canlı, tatlı bir şımarıklıkla sarmalanmış çocuk sesleri. Kendi çocukluğumda çıkaramadığım bu sesleri duymak hoşuma gidiyor. Ben susmanın erdemine inandırılarak büyüdüm. Bu nedenle hâlâ yapabildiğim en iyi şey susmak.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Caddenin ortasında durup “Niye böyle mutlusunuz!” diye bağırmak istedim. “Sizin hiç mi sıkıntınız Yok? Hiç mi derdiniz yok? Benim bilmeyip sizin bildiğiniz ne var? Bana da anlatın!”

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Onun olmayan bir hatadan utanarak beni kendine hayran bırakıyor.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Bir yandan içimi, yaptığı işi yapacak tonla adam olduğunu bilen figüranların herkesçe anlaşılamayacak kırgınlığı sarıyor.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Ben sanki doğduğumdan beri olgunumdum. Bunu iyi bir şey olarak söylemiyorum. Üzerimdekine gereksiz bir ciddiyet, sakinlik, temkinlilik vardı.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

O kaçak göçek atılan taşların hepsi hedefini bulmuştu benim nezdimde. Tam kalbimden, inancımdan, iyimserliğimden vurmuştu her biri.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

“Siyahı sevemedim bir türlü. Kirli geliyor bana. Anılmaması gereken bir geçmiş gibi.”

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Sadece olanı yaz o zaman. Her şeyi açıklaman gerekmez.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Mutluluğun resmi yapılabilir miydi bilmem ama mutsuzluğun resmi bana bakılarak yapılabilirdi.

Ömer Çelik
Ömer Çelik

Ey varlığımın emaresi, içimin sesi
Sen bilmezsin, gittiğin gün gözden kezzap aktı
Yokluğun ağzımdaki halattan seni çekti
Tuz-buz yalanını toplayıp tüme vardın mı?