Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
"Kimin amacı ahiret olursa, Allah zenginliği onun kalbine koyar, işini toparlar, dünya ona zelil bir şekilde gelir. Kimin de amacı dünya olursa Allah fakirliği iki gözünün arasına yazar, işlerini darmadağın eder, dünyadan ona sadece kendisine yazılan kadar gelir."
"Dikkat edin, bir de yalan söz" ifadesini söylerken yaslandığı yerden doğrulması. Bu tutum da karşıdakinin açıklanacak şeye son derece dikkat etmesini sağlamak içindir.
Allame el-Aynî şöyle der: "Nebî'nin sözünü üç kez tekrar etmesi, soru soranların ve öğrenenlerin onun söylediklerini tam olarak öğrenmeleri ve söylediklerinden hiçbir seyi kaçırmamaları içindi."
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: "Sizden biri namaz kıldığında ön tarafına bir şey koysun. Eğer bir şey bulamazsa bir âsa diksin. Eğer bunu da bulamazsa bir cizgi çizsin. Bundan sonra önünden geçilmesinin bir zararı olmaz."
İmam Muslim, Âişe'den (radıyallahu anha) şöyle rivayet eder. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dedi: Kur'an'ı güzel okuyan kimse, vahiy getiren itaatkar ve şerefli meleklerle beraberdir. Onu kekeleyerek zorlukla okuyan kimse için ise iki kat ecir vardır."
Bir kişi müslüman olduğunda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona namazı öğretir, sonra da şu şekilde dua etmesini söylerdi: “Allah’ım beni bağışla, bana rahmet et, beni hidâyet et, bana afiyet ver ve beni rızıklandır.”
Hadiste Rasûlullah'ın (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir şey öğretmeden önce karşısındakine ismiyle hitap ederek muhatabın dikkatini çekmeye, öğreteceği şeyin önemine dikkat çekerek buna karşı şevklendirmeye önem verdiğini görüyor ve bunu şu sözünden anlıyoruz: "Ey Ukbe, okunan en hayırlı iki sûreyi sana öğretmeyeyim mi?"
İmam İbnu'l-Arabi şöyle der: "Cevapta, tam olarak fayda sağlamak için sorulan sorudan daha fazlasını bildirmek, fetvanın güzelliğindendir."
Rasûlullah ikindi namazını kıldı. Bir adam kalktı ve namaz kılmaya devam etti. Ömer (radıyallâhu anhu) ona "Otur, ehli kitap, namazları arasında fasıla olmadığı için helak oldular" dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem ) "İbnu'l-Hattab güzel söyledi" dedi.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “ (İleride) Bir grup insan ortaya çıkacaktır. Bunlar Kur’an’ı okurlar ama boğazlarından aşağıya inmez. Her ne zaman onlardan bir taife ortaya çıksa helak edilir.”
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: “Öğretin, kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Sinirlendiğin zaman ise sus, sinirlendiğin zaman ise sus.”
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle dedi:
“Sana üzüntü, zorluk anında söyleyeceğin bazı şeyler öğreteyim mi? Allah rabbimdir, ona hiçbir şeyi ortak koşmam de.”
Abdullah bin Ömer’den (r.a.) şöyle dediğini aktarır: Râsulullah sallallahu aleyhi ve sellem omzumu tuttu ve şöyle dedi. “Bu dünyada, gurbette olan biri veya bir yolcu gibi ol.”
“İyi arkadaşın ve kötü arkadaşın misali, misk taşıyıcısıyla körükçünün misali gibidir. Misk taşıyıcısı ya sana ondan verir, ya sen satın alırsın ya da ondan sana güzel bir koku gelir. Körükçüye gelince ya elbiseni yakar ya da ondan sana kötü bir koku gelir.”
Araplar kızları kötü görüp küçümserlerken, o fiili olarak onların değerli olduklarını göstermiştir. Bunu da torunu Umame binti Zeynep’i namazda sırtında tutarak göstermiştir.
“Kimin amacı âhiret olursa, Allah zenginliği onun kalbine koyar, işini toparlar, dünya ona zelil bir şekilde gelir. Kimin de amacı dünya olursa Allah fakirliği iki gözünün arasına yazar, işlerini darmadağın eder, dünyadan ona sadece kendisine yazılan kadar gelir.”
