Edward Bond
Edward Bond

“Hiçbir şey gün ışığı kadar şok edici değildir.”

Edward Bond
Edward Bond

İnsan kıyametine koşar da nasıl bunu vazifeden sayar?

Edward Bond
Edward Bond

“Herkesin içinde sakladığı kötü bir sırrı vardır.”

Edward Bond
Edward Bond

“İnsanlar panik içinde olsun diye yaptılar. Paniklemek kamu ahlakı için iyidir.”

Edward Bond
Edward Bond

“Tüm ölüler geçmişin birer kurbanıdır.”

Edward Bond
Edward Bond

“Geçmişte insanlığın işine yaramış bir şey şimdi onu yok edebilir.”

Edward Bond
Edward Bond

“Adamın biri cehenneme gitmiş, dünyaya döndüğünde ağzının tadı kaçmış.”

Edward Bond
Edward Bond

“Sadece ölüler geçmişte yaşar.”

Edward Bond
Edward Bond

“Deniz toprağı sular altında bırakabilirken aynı zamanda noksanlığı ile orayı çöle dönüştürebilir, ısı ormanların yeşermesini sağlarken, patlayan bir volkan tüm ormanı ansızın küle dönüştürebilir.” En ufak bir şeyin bile bütün ile olan ilişkisinde istisnai bir yeri vardır.

Edward Bond
Edward Bond

Bizi tutsak eden şey her neyse aynı zamanda bizi özgürleştirmelidir.

Edward Bond
Edward Bond

“Eğer bir sorunun varsa, arkasından hep daha fazlası gelir.”

Edward Bond
Edward Bond

“Özgür değilsen hiçbir şeyin yoktur.”

Edward Bond
Edward Bond

“Vücuduna bir hayvan dövmesi yaptırmış akşamında da yaptırdığı dövmedeki hayvan tarafından parçalanıp yutulmuş bir insan gibiyiz.”

Edward Bond
Edward Bond

“Otorite, adaletsizlikten sağladığı ganimetlerle kendini ödüllendirirken, kötülük, ona duyulan ihtiyaç geçmiş olsa bile yeryüzünde kol gezmeye devam eder.”

Edward Bond
Edward Bond

Yemek verecekler, giyecek verecekler... bu mudur kör eden gözlerinizi? Her canlı kendini korur. Bir kurt, bir tilki, bir at... akıllıdır onlar, tehlike görünce kaçarlar. Siz ne diye koşarsınız kasaplarınıza kavuşmaya? Ne diye?

Edward Bond
Edward Bond

“Gerçek, bir şiddet eylemidir. Kendine yalan söyleyemediğin noktada başlar.”

Edward Bond
Edward Bond

“Kendi gözünün önündeki tozu göremez insan.”

Edward Bond
Edward Bond

“Mucizelere inanmazdı o. İsa’nın suyun üstünde yürüdüğünü görsem, ona bir can simidi atarım derdi.”