![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Çektiğimiz acıyı bitirmenin yolu, arzularımızı bırakmak, hayatlarımızdaki geçici olaylara duyduğumuz bağlanma arzusundan vazgeçmektir. Her şeyin geçici tabiatını kabul etmeyi öğrenebilirsek, onlara bağlanmak yerine olayları olduğu gibi görebilirsek, o zaman hayatlarımızı acı çekmeden yaşayabiliriz. Bu, Budizm öğretilerinin temelidir.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Hayatta şükretmemiz gereken bir sürü şey var ama biz bunu düşünmeyiz. İstediğimize ve sahip olmadığımıza odaklanıp sahip olduğumuz şeye şükretmeyi unutuyoruz. Bu, doyumsuzluktur.
Şükretmek, bağlanmanın zıttıdır. Bizde olmayanı isteyip durmak yerine sahip olduklarımıza iyice bakıp şükretmeliyiz. Çok fazla şeye sahip olmasak bile... En büyük hediye
hayattır... Buna şükretmeyi asla unutmamalıyız.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
“Nasıl başladığınız değil, nasıl devam ettiğinizdir önemli olan. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
“Hayat, acı çekerek başlar. Sıcak ve güvenli olan ana karnından dışarıya itiliriz ve kendimizi belirsiz ve tehlikeli bir dünyada buluruz, nefes almaya uğraşırız. İlk yaptığımız şey ise ağlamaktır. Doğumumuzu hatırlamıyor olmamız iyi. Hatırlasaydık travma geçirirdik. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Buda sahip olamadığımız şeyleri arzuladığımız için acı çektiğimizi söylerdi. Neye sahip olursak olalım, daha fazlasını istiyoruz. Asla doymuyoruz..
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
“Meditasyon egzersizleri konsantrasyona yardım eder ve daha konsantre oldukça,yoldaki diğer adımlar daha doğal ve kolay bir hale gelir. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
“Yolu öğrenmek, kendimizi öğrenmektir. Kendimizi öğrenmek, kendimizi unutmaktır. Kendimizi unutmak, evrendeki her şeyin bizi aydınlatmasıdır. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Her şey değişir, hem de sürekli değişir... Değişmeyen tek şey değişimdir... Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez...
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
“Budizm’de acı çekmeye sebep olan dört unsur engellenemez: Doğum, hastalık, yaşlılık ve ölüm. Doğmak ve büyüme süreci hem fiziksel hem duygusal açıdan ıstıraplıdır. Hastalık, yaşlılık ve ölüm çoğu insan için büyük bir acı çekme durumudur ama asıl sorun hayatımızdaki bu değişikliklere gösterdiğimiz tepkilerimizdir. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
“İnsanlar Zen’in mistik ve esrarengiz olduğunu düşünüyor. Gerçekten ilginç. Ama Zen’in arkasındaki temel fikir basittir. Dünyayı yaşarken biriken beklenti ve önyargı filtresinden geçirerek filtre ediyoruz. Sonuç olarak dünyayı olduğu gibi göremiyoruz. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Acı çekmeyle ilgili sorun - ve acıyı bitirmek - Budizm felsefesinin başlangıç noktasıdır, ama bu nokta farklı düşünce okullarında farklı şekillerde anlatılmıştır. Acı çekmek gerçekten nedir? Fiziksel ve zihni bir keder midir? modern yazarlar bu fikirlerin ilginç ve orjinal versiyonlarını yazmıştır. Örneğin 8 Aşamalı Kutsal Yol geleneksel olarak görülmüştür ama
modern bakış açısında yolun, hayatlarımızın kaçınılmaz bir parçası olan acıyla uğraşmamıza yardım ettiği öne sürülmüştür... ...Hepimiz acı çekeriz ama hayatlarımızı yönetmesine izin vermek zorunda değiliz. Ona bağlanmak zorunda değiliz.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
“Hayatlarımızı etiketlere göre yaşıyoruz. Ama o etiketler bizim kim olduğumuzu göstermez. Dünyayı ve kendimizi olduğu gibi görmemize engel olur. Biz, sevdiklerimizi ve sevmediklerimizden, etiketlerimizden fazlasıyız. “
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Buda "Hayat acı çekmektir" dedi ve şaka falan da yapmıyordu.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Psikologlar mutluluğu sosyal ve kültürel bir olgu olarak incelediler. Şaşırtıcı bir şekilde bugün yaşayan bir insanın yüz yıl önceki insandan, iki yüz yıl önceki insandan veya kayıtlı tarihçede herhangi bir zamanda yaşamış bir insandan daha mutlu olmadığını buldular. Bunalıma girme oranı yükseldi ve ufukta bir değişiklik yok. Yapılmış maddi ilerleme, gerçek
mutluluğa sebep olmamış. Ve zenginler, diğer insanlardan daha mutlu değil. Gerçekten yokluk çeken insanların dışında zenginlik ve mutluluk arasında çok küçük bir bağ var.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Psikologlar mutluluğu sosyal ve kültürel bir olgu olarak incelediler. Şaşırtıcı bir şekilde bugün yaşayan bir insanın 100 yıl önceki insandan 200 yıl önceki insandan veya kayıtlı tarihçede herhangi bir zamanda yaşamış bir insandan daha mutlu olmadığını buldular.
![Brian Haycock](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Zen egzersizi günlük yaşamda konsantrasyonumuzu geliştirmemize yarayacak saki bir mizaç oluşturmamıza yardım eder. Ve bu hemen olmaz. Yolda bunalım ve umutsuzluk dönemleri olacaktır Kendimizi öğreneceğimiz için bilgilerin bir kısmı kabul edilemeyecek kadar zor olabilir. Bunun gibi bir gecede güzel günlerin yakında olduğuna inanmak için iman etmek gerekir. Benim imanım var ve
yolda gitmeye devam ediyorum.