Beynimizi iyileştirmenin en iyi yolu, içinde bulunduğu bedeni iyileştirmektir.
Ya da daha önce de söyledigim gibi, tüm vücudunuzu iyileştirerek zihninizi özgür bırakın.
Yani bu kitabın tüm amacı.
Bugün size öğretmek istediğim şey bir ok atma
tekniği değildi. Size öğretmek istediğim eğer zihninizi ve gözünüzü hedefinizden ayırır ve gözlerinizin kapanmasına izin verirseniz dünyanın en iyi okçusu bile olsanız hedefinizi vurmanızın imkânsız olduğuydu. Hiçbir zaman olumsuz düşüncelerinizinve zihinsel körlüğünüzün gözlerinizi kapamasına izin vermeyin
ve hayattaki hedeflerinizden gözünüzü ayırmayın.
Zihnimiz sürüklenmeyi sever. Durmasını sağlayın. Gerçekleşmekte olan şeylerin önemli olduğu şimdiki zamanda bulunmak için zihninizi şimdi, burada durdurun.
"... Çoğunluğun düşünce tarzının zihninizi hapsetmesine izin vermeyin."
Bu aşamada uyanıklık ve uyanıklığın amacı arasında bir ayrım yoktur. Bir günbatimına, bir resme, bir müzik bestesine veya bir dokunuşa daldığınızı düşünün, başka bir şeyin farkında olmazsınız. Sizi çevreleyen şeylere dair farkındalığınıız kaybolmuştur. Egonuza dair farkındalığınız da kaybolmuştur ve siz zihninizi hiçbir şey dağıtmaksızın, tamamen
karşınızdaki nesne tarafında emilmişsinizdir. Zihniniz gece vakti yalnızca gökyüzünü aydı latan bir göl gibidir. Göl, geceleyin, etraftaki ağaçları, kıyıdaki evleri ya da iskeleye bağlı gemilerii lyansıtmaz; yüzeyinde görünen yalnızca gökyüzüdür.
Eğer hayatta başarılı olmak istiyorsanız, zihninizi sürekli olarak engellerle değil, fırsatlarla doldurun ki onları yaratmayı bașarabilesiniz.
Sözlü saldırganın hedefi sizin duygusal çemberinize girmektir çünkü bunu başarırsa zihninizi ve duygularınızı yönetme yetkisi kazanacağını bilir. Huzurunuz kaçsın, şüphelere boğulun, çelişkiye düşün diye elinden geleni ardına koymaz. Onun yalanlarını, dedikodularını, nifak tohumlarını yutarsanız mutlu olur; bu noktaya geldiğinde artık onun avucunun içinde
olacağınizı biliyordur:
"..bir kitabı açtığınızda, zihninizi açarsınız!"