![Sandi Mann](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Yani imposter sendromu yaşamaktaysanız ruhsal olarak hasta değilsiniz demektir. Nitekim o kadar çok insan yaşamlarının bir noktasında imposter sendromu çeker ki bu neredeyse normaldir!
![Abdullah Erol](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Chomsky totaliter sistemle demokrasi ilişkisini ele alırken her iki kavramın kesişen yönüne dikkat çeker. O, totaliter bir devletin kullandığı fiili şiddetin demokrasilerde ikna aracı olarak kullanılan propagandaya karşılık geldiğine inanır. ”* Dolayısıyla ona göre neredeyse herkes yaşamlarının çoğunu totaliter bir sistemde geçirmekte, Medya ve Batılı
entelektüellerde “sanki totaliter bir yönetim altında sesleri kısılmış; kalemleri kırılmış insanlar gibi davranışlar” sergilemektedir. ”
Açık ve gizli totaliter sistemlerde vatandaş, yurttaş gibi sistemin muteber mukimleri için ölüm, açlık, şiddet, ontolojik emniyetsizlik gibi birçok parametre üzerinden korku geliştirilmektedir, Açık ve gizli totaliter
anlayışların bu tür korkuları önemli ölçüde toplum mühendisliği yapmada kullandıkları söylenebilir. Gizli totaliter sistemlerde bir işe sahip olmak demek tamamen kontrole girmek demektir.
![Yusuf Coşkun](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
"Dünyadaki canlılar arasında sadece insan kalıplarını değiştirebilir. Kendi kaderinin mimarı olan sadece insandır. Sadece insanlar zihinlerinin iç yaklaşımlarını değiştirerek yaşamlarının dış özellikleri değiştirebilirler."
![Cemil Öztürk](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Tanzimat'tan Cumhuriyetin ilk yıllarına değin ortaya çıkan sanat ve edebiyat akımlarının başlıca temsilcileri büyük ölçüde kırklı yaşlarda ölmüşlerdir. Bunların erken göçüşlerine bazı hastalıklar neden gösterilse de yönetim baskılarının yol açtığı hak ve özgürlüklerin kısıtlılığı, ülke geleceğinin belirsizliğinden kaynaklanan kaygılar, geçim
sıkıntıları vb. bu çok duyarlı kişilerin yaşamlarının uzun sürmesini engellemiştir.
Türk edebiyatında, erkeklere göre sayısı pek az olan kadın şairlerin en önde gelenlerinden İhsan Raif Hanım ise yukarıdakilerden çok daha talihsizdir. Çünkü o diğerlerinden ayrı olarak toplum, baba, koca baskılarına katlanmanın ötesinde; ayrılıklarla arada kalıp
incinen üç çocuğunu mutlu kılmak için de uğraş vermiştir.
![Fadhil al-Azzawi](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
İşkencenin şakası yoktu. Zayıf kurbanlardan nefret ediyorlardı. Çünkü kendilerini onlarda görüyorlardı. Güçlü olanlar ise onlara yaşamlarının anlamını veriyordu.
![Henri Krasucki](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
İnsanlar, yaşamlarının toplumsal üretiminde, belirli, zorunlu, iradelerinden bağımsız, maddi üretim güçlerinin belirli bir gelişim basamağına tekabül eden üretim ilişkileri kurarlar. Bu üretim ilişkilerinin tümü, toplumun ekonomik yapısını, üstünde hukuksal ve politik bir üst yapının yükseldiği ve kendisine belirli toplumsal bilinç biçimlerinin tekabül ettiği
gerçek temel yapıyı oluştururlar.
![Oğuzcan Kınıkoğlu](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
"İnsanlar tarafından korunmak ve yaşam hakkına saygı duyulması için kedigillerden olmak yeterlidir" dendiğinde; kendi ürettiğimiz çelişkilerle dolu bahaneleri saymazsak, elimizde kemirgenleri kedilerden ya da kanatlıları deniz memelilerinden daha değersiz kılan, yaşamlarının diğerlerine göre daha kolay feda edilebilir olduğunu kanıtlayan bir veri yoktur. Türcülük ve
ırkçılık arasındaki analojiye de ışık tutacak nitelikteki bazı insan davranışları genellikle mensubu olduğu grubun ayrıcalıklı olduğu yönündeki inanç üzerine şekillenir. Ve bu inanç, hayvan (ve insan) hakları tartışmalarında ortak zeminin yakalanmasını imkânsızlaştırır.
![İnci Geçkil](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Kendi yaşamlarının sorumluluğunu alma cesareti olan ve bundan vazgeçmeyen insanlar güçlüdür.