Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al, aman umutsuz bir yer olmasın!
Müjde Bilir'e
İki sigaram kaldı bu gece için maviş anne
İki muhabbet kuşum.
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim, biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuza kim bakacak?
Dünyaya bile bir dünya anne lazım.
Biri sen ol maviş anne, biri ben.
Dünyanın bütün sabahlarına iki bilet al da birlikte gidelim maviş anne
Bana da
kendi serüvenimden bir yer ayırt, Şefkate söyle o da gelsin.
Özledim onu, o da gelsin saçlarıma dokunsun
Bilir misin, büyüler bile ninniyle büyür
Temiz kokan pazen gecelikler, şehriye çorbası...
Hepsi, hepsi ninniyle büyür.
Bilir misin maviş anne?
Ben çekildiğim her fotoğrafta
Defolu bir kelebek gibi çıkarım.
Mavi kareli
gömleğiyle hatırladıkça babamı Kırpıp kırpıp fotoğrafları, döküyorum başımdan aşağı
Sanırım ben assolist oldum maviş anne Şimdi mutluyum
Geçmişini mi yok ettin kızım diye soran
Bir babadan kurtuluşumu kutluyorum
Babama söyle, o gelmesin maviş anne
Birileri mutsuzsa, mutsuzlara nergis yolla,
Bir kırmızı battaniye,
onlara bir
mutluluk çadırı yolla
sonra belki, ben de gelirim
Kuşlarımı da bırakayım gitsinler
Dışarıda ölürler mi sence
Postacı mektup bile getirmezse onlardan
Ben bir anne gibi ağlarım sonra
Bırakmayayım, gitmesinler bari maviş anne Ölürler yazık dışarıda!
Onlar birer yıldız olursa
Biri mavi, biri yeşil
Ben onlara bakarım
maviş anne.
Kalbimi de büyüttüm sonunda
Artık bazen gözlerime tırmanıp bakıyor sokağa
Kirpiklerime tutunuyor, o ince parmaklıklara
Öyle çok büyüdü yani, görsen şaşarsın.
Kalbim sanırım büyüyünce
Sokaklarda ağlayan biri olacak
Rezillik yani maviş anne!
Kalbim komik kaçacak
Kaçmaması için sen en iyisi kalbime de
Benim serüvenimden bir yer ayırt
Aman, mutsuz bir yer olmasın!
İki sigaram kaldı bu gece için
Yüzyıl yetecek çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Biraz da ateşim var.
Dua ediyorum ateşe
Vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
Aman umutsuz bir yer olmasın!
İki kendim
varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
İki sigaram kaldı bu gece için
Yüzyıl yetecek çocukluğum,
İki muhabbet kuşum,
Biraz da ateşim var.
Dua ediyorum ateşe
vazgeçsin diye beni yakmaktan bu gece
Dünyanın bütün sabahları için iki bilet al maviş anne
Aman umutsuz bir yer olmasın!
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne,
mutsuz için
Dünyanın bütün sabahlarına bir bilet al.
Ben ölürsem mutsuza iyi bak!
Hiçbir şeyin değişmeyeceği umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç ve umutsuz anlar tanımıyorum.
"Ben yeterince iyi değilim,
tamamen kötü de değilim.
Güven vermiyorum ama
umursamaz da değilim.
Kaçmıyorum, durmuyorum da.
Sarhoş gezmiyorum, ama
her an ayık da değilim.
Bağımlı değilim, kaçabilecek
kadar da özgür değilim.
Politik değilim ama tarafsız da değilim. Umutsuz da değilim, sonsuz da değilim. Camus gibi
yaşamın bir adım uzağında, ölümün bir koşu yakınındayım."
Yaşamım boyunca uykuyu beklediğim kadar hiçbir şeyi beklemedim. Ancak anlamsızlık ve acı sonsuz bir gelişigüzelliğe vardığı günlerde derin derin, uzun uzun çok yorucu uykuları uyudum. Yorgun, isteksiz ve umutsuz uyanıncaya dek.
Hiçbir şeyin değişmeyeceği umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç ve umutsuz anlar tanımıyorum.
Değişecek !
Dünya küresinin dağları, denizleri, okyanusları, gölleri, ovaları, bozkır ve çölleri, nehir yatakları, buzulları, kent ve köyleri nasıl değişiyorsa, insan ilişkileri de değişecek.
düşünmek, hem de doğru düşünmek ister, doğru düşünmek hissetmektir aynı zamanda, zevk sahibi olmaktır, kesin ve hızlı bir ayırım yapabilmek, kararlar alabilmektir. Sağduyulu olmak demektir düşünmek, umutsuz olmamak, hayaller dünyasına saplanıp kalmamak, üretken olmaktır, çalışmaktır. Doğru düşünmek başkalarıyla birlikte ve başkaları için de düşünmektir.
Mutluluk yapmayı sevdikleri şeyle uğraşan herkese böyle kolayca geliyorsa neden umutsuz durumda olan bu kadar çok insan var?
― Sevdiği işi yapmak büyük cesaret gerektirir, bu da güven çemberinden çıkmaktır..
“Tutkulu Perçem"deki figürler, yaşamlarını değiştirmek için herhangi bir çabada bulunmamaktadır. Pasif kalmakta, çevreleri yerine yalnızlığı ve mutsuzluğu tercih etmekte ve hatta "başka olmaları"ndan ve durumlarının tümüyle umutsuz olmasından belirli bir narsist tatmin bulmaktadırlar. Eğer değişimle ilgili bir düşünceleri olursa, bu doğaüstü olan ve doğa
kurallarını kafadan silen tutumla (yukarıdaki alıntıya bakın) ve böylece hiçbir insan parmağı olmadan oluşmaktadır. Bunun tam karşıtı, Sevgi Soysal'ın ikinci kitabındaki Tante Rosa ise, enerji ve azim dolu bir kadındır. O başarılı olamadığın da bu onun pasifliğinden değil, tersine onun gerçekle, zenginlik, sevgi ve güzel prensler dolu rüyaları arasındaki
zıtlığı tanımamasından ileri gelmektedir.