Tezer Özlü
Tezer Özlü

"Ben yeterince iyi değilim,
tamamen kötü de değilim.
Güven vermiyorum ama
umursamaz da değilim.
Kaçmıyorum, durmuyorum da.
Sarhoş gezmiyorum, ama
her an ayık da değilim.
Bağımlı değilim, kaçabilecek
kadar da özgür değilim.
Politik değilim ama tarafsız da değilim. Umutsuz da değilim, sonsuz da değilim. Camus gibi

yaşamın bir adım uzağında, ölümün bir koşu yakınındayım."

İslam Kazdal
İslam Kazdal

Arkadaş oldum ilk kez
Sır taşıdım kendimden ağır
Dost oldum ben: asla karşı koyamayan
Ben sarhoş oldum hiç ayık yaşamadan
Ben ben oldum işte: Senin bildiğin kadar..

Murat Akçakoca
Murat Akçakoca

Ve yedi ayık safsata
Kırk kapıya
Kırk yeminli kilit gibi
İlahi olan ibadettir elbet
Ve helak şanımızdandır sevgilim

Batuhan Aşıktoprak
Batuhan Aşıktoprak

Ulan, böyle hayatı ayık kafayla kim ne yapsın be!

Hafize Korkmaz Karabayram
Hafize Korkmaz Karabayram

Dünyanın, sarhoş insanlarıyız biz. Kimimiz aşk, kimimiz hüzün, kimimiz mutluluk, kimimiz ölüm, kimimiz hasret sarhoşuyuz. O döndükçe biz sarhoş oluyoruz, o işe ayık kalıp bizi sarhoş etmeye devam ediyor.

Katsuhiro Otomo
Katsuhiro Otomo

Bizler Ayık Takılan Kötü Çocuklarız!

Abdullah özen
Abdullah özen

Biz siperler arası mesafe yok denecek kadar azken dahi namazımızı terk etmeyip üstüne üstlük bir de cenaze namazımızı kendimiz kılıp size bu vatanı hediye ettik. Siz ise abdestsiz toprağına basılmayan vatanda ayık dolaşmadınız, namaz kılmadınız.

Pierre La Mure
Pierre La Mure

Yüzünü yastıklara gömerek tekrar uykuya dalmak istedi. Fakat, ayık zihninin makinemsi çalışması başlamıştı ve uyku, gelmek niyetinde değildi artık…

Hakan Yücel
Hakan Yücel

Bu dünya ayık kafayla çekilmiyor.

Mehmet Özaytürk
Mehmet Özaytürk

An gelir, her şey senin dışında gelişir.
Hükmedemezsin senin zannettiğin duygulara,
Bir ömür beklediğin, bir anda çıkar karşına.
Göz göze gelirsin aniden, masum, sevgi dolu bakışlarda
kaybolursun istemeden.
Kalbinin ritmi değişir birden, tatlı bir heyecan basar yüreğini.
Anlam veremediğin bir sıcaklık yakar, kavurur tüm bedenini.

“Hiç geçmesin.” diye dua ettiğin anlar başlar,
Muhteşem bir huzur sarar bütün benliğini.
“Neler oluyor bana?” demeye başlarsın kendi kendine.
Ruhunun tutuklandığı hissi oluşmaya başlar sende.
Sonra anlarsın ki güzelliğe tutulmuşsun, tarifsiz bir tutkuyla.
İşte bunun adı güzellik çarpılmasıydı.
Kaçması mümkün olmayan bir

çileydi bu.
Hayata anlam veren,
Hayata heyecan veren,
Hayata huzur ve mutluluk veren,
Mantık kurallarını hiçe sayan bir çileydi bu.
Sen ne kadar kaçmak istesen de peşini bırakmayacaktı asla…
İmkânsız kabul etsen de ardından koşacaktın.
“Mantıklı değil.” desen de çiğneyecektin aklın sabit kurallarını.
“İçinde yaşanabilecek

bir duygu.” desen de yanardağ gibi
patlayacak, kül edecektin dünyayı.
Korkacaksın ama korkular alamayacak elinden en değerli
rüyalarını.
Diğerleri istemeyecek, ayıplayacak ama kıskanacaklar sahip
olduğun en değerli anları.
“Bir kişi ayık olmalı.” desen de alamayacaksın kendini aşkın
esrarlı öpücüğünden.
Sen ne kadar kaçmak

istesen de huzuru bulduğun kalpten,
benliğin inadına koşacak o deli atın peşinden…