Alçalan az alçalan
Ve yeniden peyda olan
İniltinin pas tutmaz borozanı
Keşfedilmemiş bir şeye benzetilebilir yalnız
“Gün gündüzden öte,
Karanlık, rengini geceye çalmış.
Hüznün grisi asılı gül yüzünün üstüne,
Gülüşün düşmüş içine,
Gül sarılmış tenine.
Bir adın dokunur,
Söz değmemiş dilime.
Bir umut dokudum,
Nakış tutmaz gönlüme.
Bir sen kördün,
Aşk değmemiş gönlüne…”
Canımızın çektiği sözleri işitmek istediğimizden, yüreğimizin gürültüsünü dinlemekten son anda vazgeçiyoruz. Sözde kırılıyoruz ele-avuca sığmayan sözcüklere. Oysa "İnci hiç pas tutmaz ki" ama paslanması için sarılıyoruz kumral ayrılıklara ve yüreğimizi çok uzak şehirlere düşürüyoruz. Bir gün olsun el sürmuyoruz sarımtırak hasretlere.
Bir hanımefendi ani dürtülerini daima kontrol altında tutar. Yani bir hanımefendi öfkelenmez. Rekabetçi, gürültücü veya saldırgan olmaz. Bir hanımefendi tartışmaz, geri çekilir. Bir hanımefendi kimseye kafa tutmaz veya güçlü duygular göstermez. Hanımefendi arzu uyandırıcı olur, ama kendisi cinsel arzu duymaz. Daima sakin, iyi kalpli ve sabırlı olur. Bir hanımefendi
başkalarının egolarını tatmin eder ama kendi egosunu sessizce kontrol eder ve bastırır. Bir hanımefendi kendine daima hakimdir, ama kendisi için güç ve hakimiyet istemez.
"Sevgi. Çok küçük bir kelime değil mi? Ama bir kelime değil ki sevgi. Bir sözlük...Sözlük gibi binlerce kelime barındırır. Oysa tek bir kelime yoktur: Zorla..."
Bir virgül kondurdum nefesimle cümlelerime:
"Eğer bu kelimeyi sığdırmaya çalışırsan dolu sayfalara, taşar. Parçalanır. Yırtılır. Ve ismi sevgi olmaz."
Gözleri hala anlam veremiyordu hiçbir
şeye...
"Ha...Eğer sığdıracağım diyorsan illa, yanındakini bırak. Ne yapacaksan kendine yap. Çünkü; o sayfaların sorumlusu sen olursun. O zaman kimse tutmaz seni.Vur, öldür kendini. Hak edersin çünkü. Yok olmayı hak edersin. Ama bu dünyayı, asla hak etmezsin."
Sözlerimle boşalan bedenini fırsat bilerek aldım elindeki silahı
"Unutma, sevgiyi unutma..."
Kendini yetiştirme işi kolay değildir ve aralıksız çaba gerektirir. İşi yapmanın yerini hiçbir şey tutmaz ve bunu kendimizden başka bizim için yapabilecek kimse yoktur. Bhikkhu Bodhi
Eylem kelimelerin yerini tutmaz kelimeler de eylemin yerini almaz. Psikodramanın amacı, çeşitli ifade olasılıkları arasında bir birleşme ve etkileşim sağlamaktır.