Suçlu, dünyayı doyuma ulaşılamayan bir yer haline getiren ekonomik ve toplumsal gücü elinde bulunduran egemenlerdir..
FÂRÂBÎ: eğer bir kimse varlıkların bilgisini aklen kavrıyor ve bu bilgileri kesin delillerle destekliyorsa, felsefenin alanındadır. Fakat varlıkları misaller yoluyla, hayal ederek anlıyorsa ve hayal edilenin tasdiki, inanca dayalı yöntemlerle sağlanıyorsa, işte bu alana din denir. Toplumsal hayaller gerçekleşmez, çünkü insanların hayallerinde ne olduğunu 'bilemeyiz.' Yani
sizin hayalinizdeki cennet ile benim hayalimdeki cennet farklı.
MURAT MENTEŞ: Bu durumda?..
FÂRÂBÎ: Cennete gittiğimizde ikimizden biri çok şaşıracak.
Sanırım Kafka'yı ilk kez Değişim öyküsü ile okudum. On beş yaşlarımda. Her böceğin daha önce insan olduğunu düşünecek kadar etkiledi beni. İnsanların yaşam ve toplumsal düzeni örgütlemekteki tutumlarının hepimizi bir böcek ya da Türkçe deyimi ile "koyun" kıldığını düşünemeyecek kadar gençtim.
Simone de Beauvoir'e göre, kadın da bir insandır ve kendini gerçekleştirme yolunda seçeneklerini kullanmak, onları hayata geçirmek durumundadır. Ancak, kadın, kendini bir kişi olarak olumlamayı başaramıyorsa bunun nedenleri onun biyolojik yapısında değil, toplumsal koşullarda aranmalıdır.
Konfüçyüsçüler müziği duyguları ayarlamanın ve ahlaki iyileştirmenin bir aracı olarak görürler; müzik insanları uygurlaştırmanın, siyasi kazanç ve kayıpları ölçmenin, toplumsal ve ahlaki düzeni eşgüdümlemenin sorumluluğunu taşır.
"Sermayenin kendisi üretici ve dönüştürücü bir güçtür; nüfuz ettiği tüm toplumsal üretim ilişkilerini kapitalist mülkiyet çerçevesinde yeniden düzenler."
Kadını dört duvar arasına hapsetmek ve peçelere ,çarşaflara sarmak ,onları insanlıktan koparmak toplumsal geriliğin başlıca nedenidir.
Doğanın, ahmakları ayıklamak veya aklını kullanamayanları gerilere atmak gibi gizli bir görevi vardır. Bu nedenle toplumsal seyrin ve değişimin bireysel, yerinde ve zamanında yapılmasını istemektedir. Sözün özü; horozları yerinde, zamanında ve beraberce ötmeyen milletler, dünyanın en gerisinden uyuya uyuya gelmektedirler.