Oxana Timofeeva
Oxana Timofeeva

O halde, kurala riayet edemeyen mahlukat yığını, kritik bir orana ulaştığında bildiğimiz dünyanın sonunun geleceği varsayılabilir mi?

Osman Zahid Çifçi
Osman Zahid Çifçi

"Saramago'ya göre ölüm korkusu, cennet ve cehennem inancı ortadan kalkmış olsa, dinlerin de sonu gelmiş olacaktır. Esasında o, bunları söylerken aslında dinlerin sonunun hiçbir zaman gelmeyeceğini de kabul etmiş olmaktadır. Zira kendisinin de vurguladığı gibi insanın tek gerçeği ölümdür ve bu onu teselli edilemez bir varlık yapmaktadır. Ölüm ve ötesinde olanlar

hiçbir zaman bilinemeyeceği için dinler hayatiyetini devam ettirecektir."

Müfide Pekin
Müfide Pekin

İyi ama, kayıp zamanı ve onun beraberinde silikleştirdiği izleri, çehre değiştirmiş, tanınmaz hale gelmiş mekanları dile aktarmak ne kadar olasıydı? Hele de zihninize kazınmış, gerçekte size ait olmayan, ama burukluğunu tüm ömrünüz boyunca miras olarak içinizde taşıdığınız bir çocukluk sonunun yetim yüzünü hangi sözcüklere yükleyip sunabilirdiniz

karşınızdakine?

Lothar Müller
Lothar Müller

Filozof Jacques Derrida, belki de Paul Valery'nin konuşmasından haberdardı. Geçen yüzyılın sonunda, yani 1997 yılında, Cahiers de Mediologie dergisiyle yaptığı uzun ve çok özel bir röportajda, Valery'nin 1932 yılına ait bu mikrop vizyonunu fantastik karakterinden arındırdı ve kâğıdın hızlı, ani parçalanma tasavvurunu, Valery'nin de aklında bulunan, kâğıdın yavaş

yavaş, her alandaki kapsayıcılığından uzaklaşması öngörüsüne dönüştürdü.

Derrida, günümüzde, Balzac'ın Tılsımlı Deri adlı romanında tasvir ettiği türde bir büzüşme yaşadığımızdan bahsetti. Romandaki, Arap harfleriyle yazılı büyülü parşömen nasıl giderek büzüşüp küçülüyorsa, kâğıt da artık dünyamızda aynı şekilde

büzüşüyordu.

Derrida akıllıydı. Kâğıdın sonunun geldiğinden ya da neredeyse "ölüm"ünden bahsetmedi. Kâğıdın, modern uygarlıktaki varoluşunu, elektronik araçların yayılmaşından sonra bile büyük ölçüde sürdürmesini bekliyordu. Sadece, kâğıdın, resim ve işaret taşıyıcısı olarak yapısal hegemonya çağının sona ermek üzere olduğunu

belirtiyordu. Kâğıdın "retraite", yani geri çekilmesinden bahsederken kastettiği de genel anlamda değil, sadece kilit konumlardan geri çekilmesiydi.

Derrida hayatı boyunca yazı üzerine düşündü. Röportajında, elinin beyaz kâğıt üzerinde kayışını tarif ediyordu, önce mekanik, sonra elektrikli daktilo ve en nihayetinde bilgisayarla yazmasını anlatırken, bu

yazı rutinlerinin iç içe geçişlerini ve birbirleriyle çakışmalarını, kendi neslinin iz bırakıcı bir deneyimi olarak tanımlıyordu. Kâğıt, tıpkı Valery'de olduğu gibi onun için de sadece yazının sahnesi değildir. para ile bankacılığın birleşmesinden, "monnaie fiduciaire"den, yani kâğıt paradan ve kâğıt paranın plastik kredi kartıyla ikame edilmesinden Derrida da

bahseder. Ayrıca modern toplumlarda tüzel kişilerin "papiers" ile, yani kimlik kâğıtlarıyla bir tutulmasından ve Fransa'daki "sans papiers", yani kâğıtsız göçmenlerin sorunlarından bahseder: Devlete göre, ben artık, plastikten de olsa "kâğıtlarım" ne gösteriyorsa sadece oyum.

Blake Wood
Blake Wood

Sizə bir qadının bir kişi üçün özünü bitirişindən danışacağam. Dünyaca məşhur ulduz Amy Winehouse şöhrət olmağa yeni başlamış, tam da arzusuna çatmışkən Bleyk adlı adama aşiq olur. O həddə vurulur ki, münasibətin 2-ci həftəsində bunu el-aləmə agah edir. Heç vaxt narkotik maddə istifadə etməyi düşünməyən, hətta belə insanlara axmaq kimi baxan Amy

bu adam üçün narkotikaya qurşanır. Nə var ki, sevgilisi maddədən istifadə zamanı çox tənha hiss etdiyini deyir və Amydən onu tək qoymamasını xahiş edir. Sırf ona bu təklik duyğusunu yaşatmasın deyə Amy getdikcə aludəçi olur. Oğlan qadını tərk edib keçmiş sevgilisinə qayıtdıqdan sonra isə Amynin halı daha da pisləşir. İçki aludəçiliyi bir yandan, yollara

sürünmələri, artıq davranış pozğunluqları onun olan qalan kariyerasını da bitirir. Lakin son albomu ilə (Back to black) Amy əvvəlki şöhrətini qaytarır və onu tərk edən sevgilisi geri dönərək evlənirlər. Uğursuz bir evlilik, yenə tək qalmış Amy və son konsertində göstərdiyi biyabırçı performansı onun ölümünü özünə çəkir. Müəmmalı ölümlər

sırasına daxil olan bu ölüm kimə görə cinayət idi, kiminə görə yüksək doz maddə qəbulu. Amma bir gerçək var ki, Amy bir kişi ilə sonunun başlanğıcını qoydu. 9 yaşında ikən atasının onları başqa qadına dəyişərək boşanmasının travması Amynin güvən və tənhalıq qorxusunu yanlış insanda axtarmasına səbəb oldu və bununla da dünyadan bir qadın daha

öldü.

Doğukan Demirkaya
Doğukan Demirkaya

Dünyanın sonunun falan geldiği yok. Gelen insanlığın sonu...

Helle Helle
Helle Helle

“Bu kadar genç olmamıza dayanamıyorum. Fazla genciz biz.”

“Ne için fazla genciz?”

“Her şey için. Şu yaptığımız şeyler için de fazla genciz. Tek yaptığımız şey bu güzel günlerin sonunun gelmesini beklemek.”

Şahin Koçak
Şahin Koçak

"Bütün hayatımda sana asla kamışlıktan kamış taşıtmadım. Yaşamımda sana asla kervanımla git, demedim; seni asla çalışmaya, tarlamı sürmeye göndermedim. Yaşamımda sana asla çalış, geçimini sağla demedim. Senin gibi olanlar çalışarak ailelerinin geçimini sağlıyorlar. Sen ise gece ve gündüzü eğlence ile geçiriyorsun. Sen yemek tulumu gibi enine boyuna şiştin,

yağlandın. Akrabaların sonunun fena olacağına inanarak gözlüyorlar seni ve insanlık yönüne aldırış etmediğin için sonunun kötü olacağını düşünerek o günü sevinçle bekliyorlar."

Dwight Eisenhower
Dwight Eisenhower

Ağustosun yirmi beşinde Paris'in kurtarılması, bütün Avrupa'da ve bütün dünya demokratik milletlerinde büyük bir coşkunlukla karşılanmıştı. Bu güne kadar bir Müttefik zaferinin kaçınılmaz olduğundan şüphe edenler bile, artık Hitler'in sonunun yaklaştığına inanmaya başlamışlardı. Adeta Paris, zorlu savaş yolunun artık zafer tarafına dönüşünü simgeleyen bir

köşe taşı gibi idi. Ve buradan, pembe ışıklar içinde parıldamakta olan zafer güneşinin bütün renkleri açık açık görünmeye başlamıştı. Bunu, birçokları gibi ben de içimde duymaya başlıyordum. Nazlı bir çiçek gibi örselenmeden elimize düşen Paris, ilk çıkarmayı takip eden sıkıntılı haftaların bir tesellisi gibi ruhunuzu aydınlatmıştı.

Salah Sultan
Salah Sultan

karanlığın ve zulmün en şiddetli anında bile Allah'a karşı niyetlerimizde ve amellerimizde sadık olduğumuzda işlerin sonunun hâkim ve galip olan Rabbimize vardığını göreceğiz.