Kimse kimseyi hakkıyla tanımaz. Sadece, kendi gibi sanır ve de yargılar.
Bizi birbirimize zaaflar yaklaştırır. Kimse kimseyi hakkıyla tanımaz. Sadece, kendi gibi sanır ve de yargılar.
Çocukken elektriklerin kesilmesini isterdim
Annem masal anlatırdı o zaman.
Çünkü sahibini görmediği sesleri şiir sanır insan.
Ne olduğu bilinmeyen bir arayıştır aşk.
Kimi bir çift gözde sanır kimi tatlı bir gülüşte.
Kimi nefsi arzularda...
Bir arayış içindedir insan.
Aranan ALLAH'tır, lakin ademoğlu bunu geç anlayacaktır.
Gecenin karanlığında, ıssız sokaklarda gezer düşlerin fısıltıları. Sahipsizliğin somurtkanlığını peşlerine takarak, buldukları ilk barınağa girerler. İşte orada, gölgelerin ardında, başlar siyahla beyazın hikayesi. Ya da öyle sanır herhangi birisi...
Yobaz kendisini bir idealist zanneder, dine hizmet ettiğini sanır ve ekseriya medeni kanun düşmanlığı şeklinde tezahür eden bir din anlayışının kurbanıdır. Din, yobaz için bazı kalıplardan, şekillerden ibarettir. Hepimiz biliriz ki din her şeyden evvel ahlak, fazilet, iç güzelliği demektir.
Kimine göre bir bayram yeri, kimine göre bir seyran yeri...Kimine bir oyun bahçesi, kimine lale bahçesi... Kimine denizden bir derya kimine ateşten bir havuz... Kimi döner sanır dünyayı, kimi beller kılavuz... Kimine çalınan bir nota, kimini gidilen bir rota... Kimine bir liman dünya, kimine ise gelinen son nokta...