![Sahrap Soysal](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
![Gizem Hacımuto](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
"Annem, ' Pilav inceden tüten puslu dumanıyla nazlı yemektir. Pirinci dinlemekten geçer ustalığı' derdi."
![Jonathan Neale](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Toprak ağasının pirincin yarısını aldığını ve devletin de geri kalanın bir kısmını aldığını gayet iyi bilirler. Sömürülmeleri gizemli ve anlaşılması zor bir şey değildir. Pirinci yetiştirirler, bir başkası gelir, onu alır ve yer. Verdikleri emeği ve açlıklarını her gün, gün boyu vücutlarında hissederler. Ve kendi çocuklarının zayıf, toprak ağalarının
çocuklarının ise besili olduğu gözler önündedir.
![Ahmet Yücekök](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Ticari kapitalin birikiminde önemli bir rol oynayan etken olarak dominyonların ele geçirilişini de belirtebiliriz. Dominyonları sayesinde Avrupa'nın dışında talan, soygun, esaret ve cinayetle elde edilen hazineler İngiltere'ye taşınarak kapital haline dönüştürülmüştü. Sanayi kapitaline dönüştürülen bu ticarî kapitali elde etmek pek zor bir şey değildi. 1769 ve 1770
yılları arasında Hindistan'da üretilen bütün pirinci ucuza satın alan İngilizler eski sahiplerine tekrar satmak için fahiş fiyatlar istemişler, çaresiz kalan halk istenilen fiyatı ödemek durumunda bırakılmıştı. İngiliz sanayi kapitalizmi Hintlilerin ve Afrikalı kara derililerin hayatları pahasına kuruluyordu.
![Mehmet Kılıç](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Asya’da uygulanan bir maymun yakalama yönteminde avcılar şöyle yaparlarmış: Önce bir hindistan cevizini alıp üstüne maymunun elinin hindistan cevizinin içine sokabileceği kadar açar; ardından o delikten içeri pişmiş pirinç koydukları hindistan cevizini iple bağlayıp bir ağaçtan aşağıya sarkıtırlar. Pişmiş pirincin kokusunu alan maymun gelir, önce etrafına bakar,
kimse yoksa elini büzüştürüp hindistan cevizinin içine sokar ve pirinci avuçlar. Ancak pirinci avuçlayan maymunun eli yumruk olduğu için eli hindistan cevizinin içinden çıkmaz. Bu sırada avcılar hindistan cevizine bağlı olan ipi çekmeye başlarlar. İşte bu anda maymuna bir seçim hakkı doğar; hindistan cevizimi daha önemli özgürlüğü mü?
Bana sorduklarında
‘ Maymununa göre değişir ‘ derim. :):):)
![Lucienne Lanson](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
İlk kil levhalardan beri tüm tarihsel belgeler adet kanamasına ilişkin sayısız efsane ve boş inançla doludur. Adet gören kadın bir yandan tecrit edilmiş, yalnız bırakılmış, dokunulmaması gereken kirli bir varlık diye damgalanmıştır; bir yandan da bir nükleer bombadan daha büyük güçlere sahip olduğu sanılmıştır. Hıristiyanlık tarihinin başlarında yazılan
Pliny'nin Doğa Tarihi adlı eserinden bir alıntı yapalım: "Adet gören kadının bir dokunuşu şarabı sirke yaptı, ekini kavurdu, fideleri soldurdu, bahçeleri harap etti, ağaçların meyvalarını döktü, aynaları kararttı, usturaları köreltti, demir ve pirinci paslandırdı, arıları ya öldürdü ya da kovanlarından uzaklaştırdı, kısrakların düşük yapmasına yol
açtı.."(vb.)