Azizim bu ne fedakarlık! Ben bir insanda bu kadar iyilik bulunabileceğine inanayım mı? Belki başka zaman inanırdım. Fakat bugün. Bugün inanmak mümkün mü? Bir insan bir insana kötülükten başka ne yapabilir? Kimi kandırıyoruz? Bana öyle riyakar gözlerle bakmayın Masum tavırlar beni deli ediyor. Ben de sizin gibi masum suratlar almasını bilirdim. Ama bu suratın arkasında ne
saklı olduğunu da biliyorum. İnsan dedikleri mahlukun bütün çirkef taraflarını artık gördüm. Burun buruna nefesini koklayarak gördüm.
Azizim bu ne fedakarlık!.. Ben bir insanda bu kadar iyilik bulunabileceğine inanayım mı? Belki başka zaman inanırdım... Fakat bugün... Bugün inanmak mümkün mü? Bir insan bir insana kötülükten başka ne yapabilir? Kimi kandırıyoruz? Bana öyle riyakar gözlerle bakmayın! Masum tavırlar beni deli ediyor. Ben de sizin gibi masum suratlar almasını bilirdim... Ama bu suratın
arkasında ne saklı olduğunu da biliyorum. İnsan dedikleri mahlukun bütün çirkef taraflarını artık gördüm. Burun buruna nefesini koklayarak gördüm. Hiçbir evliya benim karşımda maskesini muhafaza edemez.
Kızlarımıza:
Bir erkeğe karşı duyulan hissiyat ahlaksızdır,erkeklere kardeş gibi bakacaksınız,demek manasızdır,çünkü inanmazlar,inansalar bile erkeklere kardeşce bakamıyacakları, buna tabiatende imkân olmadığı için,içlerindeki bu en tabiî arzuları örtmek için,daha en masum yaşlarında riyakâr olmak mecburiyetinde kalırlar.
"Azizim bu ne fedakarlık ! Ben bir insanda bu kadar iyilik bulunabileceğine inanayım mı ? Belki başka zaman inanırdım...Fakat bugün... Bugün inanmak mümkün mü ?
Bir insan bir insana kötülükten başka ne yapabilir ? Kimi kandırıyoruz ?
Bana öyle riyakar gözlerle bakmayın !
Masum tavırlar beni deli ediyor. Ben de sizin gibi masum suratlar almasını
bilirdim...
Ama bu suratın arkasında ne saklı olduğunu da biliyorum.
İnsan dedikleri mahlukun bütün çirkef taraflarını artık gördüm."
İnsan tabiat ortamında masum kalır uygarlık ortamında kirlenir.
"Emniyetsizdi. Hiçbir şey sonuna kadar duru sonuna kadar masum değildi.
.
.
Her şey kırıktı, paramparçaydı. Dağınıktı, tutarsızdı.
.
.
Her görünüş görmekteki niyetle perdeli, hiçbir şey göründüğü gibi değildi."