Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu

İnsan tabiat ortamında masum kalır uygarlık ortamında kirlenir.

İsmet Özel
İsmet Özel

Bütünüyle ''dış'' görünüşten ibaret kalmış bir yaşama ortamında insanın önemi korumak için girişilecek her çaba insanın ortadan kalkma sürecini hızlandırmaktan başka işe yaramayacaktır.

İsmet Özel
İsmet Özel

Türkiye'nin edebiyat ve kültür ortamında kısırlaştırıcı çürütücü iki eğilim başat öğe durumuna geçebilmek için her zaman pusuda bekler. Bunlardan biri düşüncedeki hantallık ve zevkteki bayağılığın "doktrine bağlılık "adına kendine yer açmaya çabalaması ;ikisi de düşüncede derinliğin, sanat düzeyindeki yüceliğin yanında yer alıyor (hatta onu temsil

ediyor ) görüntüsü altında sahte değerlerin kendine yer açmaya çabalamasıdır. Birinci eğilimin vardığı nokta yaşadığı iklime göre " jdanovculuk " , " purutanism " , " radikalizm " adını alabilir ; ikinci eğilimin ise bütün düşünce iklimlerinde ortaklaşa bir adı vardır: Züppelik.

Ayşe Belgin Aksoy
Ayşe Belgin Aksoy

Froebel "oyunun kendisi başlı başına bir kazanımdır, bu nedenle ne öğretecekseniz öğretin ama bunu çocuğun en canlı olduğu oyun ortamında öğretiniz" , John Lock ise "Derslerinizin daha çekici olmasını istiyorsanız, çocuğun ilk yıllardaki oyun içgüdülerinden yararlanın." demiştir. Rousseau Emile Kitabında ise "Çocukluk hiç tanınmıyor, çocuğu tanıyın ve onun

gereksinimi olan doğadan ve oyundan onu mahrum etmeyin." fikrini savunmuştur. (Tuğrul, 2009, 2010a, 2013).

Mevlüt Bozdemir
Mevlüt Bozdemir

...Bütün bu kısıtlayıcı, denetleyici eğilimlerin anlamı nedir? Herhalde devlet her şeyin ve herkesin üstünde olmak istemektedir. Ve işte burada da Batı'daki gelişmelerden farklı bir durumla karşılaşıyoruz. Feodalite bıraktığı kaçaklar, sızıntılarla, birikimlerle kapitalizme gebe kalırken Osmanlı devleti değişmez bir düzen (nizam-ı kadim) kurmak iddiasıyla sistemin

her yanını sıkı sıkıya tıkayarak değişen dünya içinde değişmeyen bir dünya olmaya çalışmıştır.

Kuşkusuz henüz değişmemiş bir dünya ortamında böylesine istikrara yönelik bir devlet düzeni hem insan hem toprak üzerinde çağdaşlarından daha etkin olacaktı. Nitekim zamanının en geniş siyasal sınırlarına egemen olabilmek ve yine en kozmopolit bir

nüfuzu altı yüzyıl boyunca yönetebilmek ister istemez kişilerin aleyhine ve devletin lehine bir otorite düzeniyle olabilmiştir. Böylece merkezde güçlü ve istikrarlı, çevresinde ise saldırgan ve yayügan bir dünya devleti ortaya çıkmıştır.

İşte bu otoriter/totaliter devlet yapısı yeryüzünün büyük dönüşümlerinden uzak kaldığından "Büyük Türk"

durağan bir dünyanın özenilen bir oyuncusu iken değişen dünyanın şaşkın ve uyumsuz bir seyircisi oluverecektir.

Walter B. Wriston
Walter B. Wriston

Geleneksel sistemde yöneticiler, insanları mümkün olduğu kadar çok çalıştıran insanlardır. Yeni teknoloji ortamında ise, yöneticiler öğretici olmalıdırlar.

Emin Güneş
Emin Güneş

Kelimeler çok güçlüydü, bir sürü anlama gelebiliyorlardı, bir nesneyi, bir canlıyı ya da durumu tanımlayıp belirleyebiliyorlardı ve bir eylemi başlatıp bitirebiliyorlardı. Ancak yine de bazı duygular karşısında yetersizdiler, güçleri yetmiyordu, duyguların yoğun sisli ortamında yönsüz kalıyorlardı. Duygu ne kağıda ne de başka birine aktarılabilen bir şey değildi,

sadece yaşanıyordu ve yaşandığı anla sınırlıydı. Ondan geriye hafızada silik bir iz ve isabetsiz sığ düşünceler kalıyordu.

Martha Moraghan Jablow
Martha Moraghan Jablow

“Kendi evlerinin güvenli ortamında bir kardeşle kavga etmek çocuklara ‘temiz bir şekilde kavga etmek’, bir çatışma konusunda istişare etmek, farklılıkları çözüme kavuşturmak ve yaşamın her zaman adil olamayabileceğini fark etmek için bir ortam sunar.”

Muhittin Çeken
Muhittin Çeken

"Tapınak Şövalyeleri, Haçlı Seferleri'nin de etkisiyle on ikinci yüzyılın başlarında artan ticari faaliyet ortamında nakit para akışının gerekli olduğu duruma bağlı olarak kredi sistenini tasarladılar."

Mehmet Açıkalın
Mehmet Açıkalın

...ırkçı düşüncelere sahip bir beyaz biyolog, insan genleri üzerine yaptığı bir araştırma sonuçlarını değerlendirirken verilerde yeterince kanıt olmasa bile belli bir ırkın diğerinden daha zeki olduğunu iddia edebilir. Buradan hareketle, sınıf ortamında öğretmen öğrencilerin bilgi yapılandırma sürecinin kültürel ögelerden etkilendiğinin farkında olmalarını

sağlamalıdır.