Haykırmak mümkündü
Çok yalancı, çok yabancı bir sesle
"Seni seviyorum " diye
Açık totaliter olan rejimlerin geliştirdiği imgeler ve simgeler önemli ölçüde “metafizik” bir değer oluşturmuştur. Bu değer üzerinden toplumu terbiye etmek daha mümkündü ve homojen bir yapı oluşturmak çok da zor görünmemekteydi. Örneğin Faşizm geliştirmiş olduğu hem “birlik”, “kolektif bilinç”, “bireyin bütüne feda edilmesi” imgelemleri hem de faşist
amblemler üzerinden simgeleşmesi açık ve net homojen bir tasarıma ait buyurgan iletilerdi ve bu iletiler topluma dayatılmaktaydı. İletiler iletişim araçları bu simgeler üzerinden aktarılmaktaydı. İletişim açısından bakıldığında, “totaliter rejimin en önemli özelliği, iletişim modelinin bir monolog biçiminde olmasıdır. Başka bir deyişle, ideal ve muteber bir
kişinin konuştuğu ve diğerlerinin dinlediği açık, evrensel bir iletişimsel hiyerarşi” 98 geliştirmekteydi.
Çünkü tepişen kriterleri konum, maaş, basamak ve merdiven olma durumuna göre,
Hiyerarşik düzende size yer açıyordu.
Sırtınızda ne kadar ayağa basamak yeri açtığınıza bağlıydı, yükselebilmek,
Bir üstünüzün gözüne ancak alçalarak girebilirdiniz!
Bazıları diğerlerine göre daha fazla kazanıyordu,
Buna etkisi olan sebepler örtülü gibiydi,
çoğu biliyor, çoğu örtüye dokunamıyordu.
Ekmek kavgası işte diye bir korku yaygarası ne de olsa baskın geliyordu.
Çalışanlarına kişilik testleri yapmaya kalkan kişiliksizler de vardı,
Ecnebi bir kurum yapardı bu uzak erişimli testleri,
Gerçek niyetleri ele geçirmek adına, testi yapan kurum harici kimsenin sözde bilgisi olmayacaktı,
Test
yapılacağı bildirilirken not düşmeyi de unutmuyorlardı,
Anlamamk ne mümkündü bu kötü niyeti!
"Hayatta yapılan çoğu şeyi döndürmek mümkündü. Mümkündü elbette, geçip giden zamanla kaybettiklerimiz hariç...
“Kimse geri dönmeyecek , birinin geri döndüğü hiç olmadı . Nefret ettiklerin çürüyüp gitti , keza sevmiş olduklarında. Daha çok sevmek , mümkün müydü acaba? Yoksa bir ölüyü daha çok severek hayata döndürmek mümkündü de , daha hiç kimse yeterince sevmedi mi?