Demek kimse beni bir türlü sevmiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti.
Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum.
Sadece müteessirdim.
‘Bunun böyle olması lazımdı’ diyordum.
Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı.
Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti..
Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum.
Sadece müteessirdim.
"Bunun böyle olmaması lazımdı" diyordum.
Demek ki beni bir türlü sevemiyordu.
Hakkı vardı.
Beni hayatımda
hiç kimse sevmemişti.
"Demek kimse beni bir türlü sevmiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti."
Bir insanın bütün varlığıyla, karmakarışık ruhu, esrarı, çözülmemiş vücudu, arzuları, itiyatları, ihtirasları, hülasa her şeyiyle size teslim olması, size iltihak etmesi ne muazzam bir şeydir!
Dünyanın bu en harikulade hadisesi karşısında kimse hareket ihtiyarına malik değildir. Buna hakkı yoktur.
“ Onlar benim fena bir kimse olmadığıma inandıkları halde muhakkak fena bir tarafımı, kendilerince fena sayılabilecek bir tarafımı bulmaya uğraşırlarken, ben onların insanlıktan uzaklaşmış, hayvanlıktan, vahşilikten bile daha ürkütücü bir hal almış olan hareketlerinde, yüzlerinde, sözlerinde, her şeyi iyi ve güzel bir ahenge götürmeye çalışan tabiatın bir
eserini, bir izini arardım. “
"Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti."