Hasan Basri Pehlivan
Hasan Basri Pehlivan

"... devralınmış yetki ile iş gören iktidarlar, yetkinin devrediliş koşullarında değişiklik yapamazlar. Çünkü bu temel yasalar, kurulmuş iktidarın değil, kurucu iktidarın eseridir."

Salman Sayyid
Salman Sayyid

Demokrasi ile Batı arasındaki kurucu ilişki; dünyadaki Batılı olarak yeniden tanımlanmanın zor olduğu kültürel oluşumlar için, bir sorun oluşturur: Çünkü bu örneklerde demokrasi, şiddet içeren bir baskı aracı olarak kullanılabilmektedir. Birçok rejim, Demokrasi adına İslamcıları dışlamış, baskı altına almış ve bunu yaparken, İslamcılığın Batı-karşıtı

doğasının demokrasi için bir tehdit oluşturduğunu iddia etmiştir.

Paul Scharre
Paul Scharre

Stephen Hawking, Elon Musk ve Apple Eş Kurucu Başkanı Steve Wozniak gibi bilim-teknoloji dünyasının en önde gelen isimleri otonam silahlara karşı durarak bunun "küresel YZ silahlanma yarışını" tetikleyebileceğini işaret ettiler.

Brent Adkins
Brent Adkins

Melankoli kurucu bir durumdur, kazanılmış bir durum değil. Deneyimi mümkün kılan koşullar, Dasein'ın aşkın melankolisinde yatıyordu.

Brent Adkins
Brent Adkins

Slavoj Zizek'in haklı biçimde işaret ettiği gibi, yas ya da melankoliye neden olan kayıp nesne ile hem Hegel'in hem de Heidegger'in düşüncesini harekete geçiren o kurucu eksik arasında derin bir farklılık mevzu bahistir. Kolayca üstesinden gelinemez bu farklılığın. Mesela, en sevdiğim kitabımı kaybetmem, acı verici bir deneyim olacaktır. Bu acı, bir nesneye libidinal bir

yatırım yapmanın sonucudur. Bu libidinal yatırım, psişik topolojimi yeniden haritalandırır. Nesne kaybolduğu zaman, libidinal yatırımlarım geri çekilmeli psişik topografim yeniden düzenlenmelidir. Bu süreç, halihazırda daima eksik olan bir varlık tarzının kurucu olmasıyla aynı şey değildir. Ömrü billah sahip olmadığım bir şeyin yasını nasıl tutabilirim ya da

mekankolisini yaşayabilirim? Yas ve melankoli, ortaya çıkan, sevilen ve sonrasında kaybolup giden bir nesneyi varsayar. Ne Hegel ne de Heidegger bu türden bir nesne ilişkisi öne sürer. Bilâkis, ikisi de, sürekli olarak aşmayı denediğimiz bir eksiklik olarak kurulduğumuzu ileri sürer. Hegel bu eksikliği olumsuzlama, Heidegger ise hiçlik olarak adlandırır. Zizek'in burada işaret

ettiği noktanın kesinlikle doğru olduğunu düşünüyorum. Açıkçası psikanalitik kavramlar olan kayıp ve eksiklik dönüştürülebilir değildir. Gelgelelim, öyle görünüyor ki Hegel ile Heidegger'in bu kurucu eksikliği ele alış biçimleri uyarınca birbirlerinden ne denli farklılaştıkları sorulabilir. Heidegger, bu eksiklik babında melankolik midir? Bu eksiği kapattığı

söylenebilir mi? Aynı şekilde, olumsuzluk babında yas mı tutuyordur? Bu eksikliği içe yansıttığı farz edilebilir mi? Zizek'in görüşünü onaylasam bile, ben hala tüm bu sorunların olumlu olarak cevaplanabileceğini düşünüyorum.

Muhammed Ömür Akkor
Muhammed Ömür Akkor

Muhammed Ömür Akkor
Ekonomi mezunudur. Anadolu'nun malzeme envanteri ve yemekleri için 25 yıldır Türkiye'yi il il ve ilçe ilçe gezip 350.000 km yol yapmıştır.
Alacahöyük kazı evinde 7 yıl Prof. Dr. Aykut Çınaroğlu ile beraber çalışmış ve arkeoloji disiplini almıştır. Anadolu ve Türk mutfağını anlattığı 26 adet kitabı ve 200 ü aşkın makalesi vardır.


2012, 2015, 2016 yıllarında yazdığı kitaplar Gourmand Cookbook Awards tarafından farklı kategorilerde "best in the world" (dünyanın en iyisi) seçilmiştir. Zennup 1844'ün kurucu ortağı ve mutfak şeflerinden biridir.

Reyhan Ünal Çınar
Reyhan Ünal Çınar

AKP’nin tutumunun toplumda karşılığı olan bir duygu durumu olarak Yeni Osmanlıcılığın, yeniden kurucu bir nostalji anlayışla kavramsallaştırılmasının doğru bir okuma olduğunu kabul etmekle birlikte, kurucu bir iktidar olma gayesi kapsamında belli bir siyaset anlayışı, bir norm koyma kapasitesinin tartışmaya açıldığı AKP’nin iktidarda kalmak araçsallaştırdığı

Yeni Osmanlıcılığın topluma odaklanmak yerine; piyasa şartlarına hizmet eden bir “ersatz nostalji” olduğu ileri sürülmektedir.

Ezgi Sarıtaş
Ezgi Sarıtaş

Öteki’nin bakışıyla karşılaşan birey bir yandan utanç yaratan durumu saklarken, diğer yandan teşhir eder; utanç nesnesi örtülürken aynı zamanda açığa vurulur. Utancımızdan başımızı öne eğdiğimizde, hem kendimizi ve utancımızı hem de utanılanın altını çizmiş, onu teşhir etmiş oluruz. Utanan kişi ötekilerin bakışı dolayımıyla kendisine döner; bu da

utanmanın kurucu ve üretici rolüne işaret eder.

Fatma Berber
Fatma Berber

Parçanın sonunda Roger Waters grubu sahne üstünde topladı. Seyirciyi hep birlikte selamladılar. Sanki "Biz ayrılmadık, buradayız" der gibiydiler. Bu sahne umutsuzlara dahi umut olmuştu. Olmadı...
Bir dönem Syd Barrett'ın olmadığı gibi...
Grubun kurucu dehası çılgın çocuk Syd, otuz yıl önce grupla yollarını ayırmıştı. Eski grup arkadaşları Hyde Park'ta 200

binden fazla hayranla buluşurken, bu buluşmayı yayınlayan televizyonlar reyting rekorları kırarken Syd Barrett, İngiltere'nin Cambridge şehrindeki yarı müstakil bir evde yapayalnız, bu anları bir yabancı gibi seyrediyordu.

"Keşke burada olsaydın!"
- Wish You Were Here

Inna Shevchenko
Inna Shevchenko

İfade özgürlüğü insani kültürümüzün kurucu unsuru, insan haklarının çekirdeği, özgürlüğün temelidir. Ne var ki ataerkil toplum, kadını sessiz birey sınıfına sokar. Ne sesimizi, ne düşüncelerimizi, ne isteklerimizi duymak ister. Kişiliğimizi dile getirmemizi engeller. Yüksek sesle konuşan erkek, cesaretli, güçlü ve özgür bir birey olarak saygı görür. Konuşan

kadınsa utanması gereken bir deli olarak nitelendirilir. İşte ben, Kendini ifade etmeye cesaret eden "isterik" ve "utanç verici" bu kadınlardan biriyim.