1919’da Berlinli Dadaistler,
estetik ve politik kurtuluşu bağdaştırmaya çalışıyorlardı.
Manifestoları:
1- Yaratıcı ve entelektüel olan bütün kadınlarla erkeklerin
radikal komünizm temelinde uluslararası devrimci birliği; 2- her
türlü faaliyet alanının kapsamlı olarak makineleştirilmesi yoluyla
ilerici anlamda işsizliğin
gerçekleştirilmesi; 3- mülkiyetin derhal kaldırılması ve her şeyin komünal kullanımıma sağlanması; 4- bütünüyle topluma ait olup, insanlan özgürlük durumuna hazırlayacak, bahçelerle çevrili ufak kentlerin kurulması.
Bedenin güçsüzlü-
ğü, ihtiyarlık, terk edilmiş çocuklar, hastalık -tercihen tedavi edilemeyen
hastalık-, sakatlıklar -tercihen insanın görmeye dayanamayacağı sakatlık-
lar-, yardım görmenin daima en iyi vesikası olmuştur. Marazi olana yönelik
muhtemel iyilikseverliği de parantez içine alalım. Her durumda, söz konusu
güçsüzlük işaretleri,
bu engellerin insanlan mahkOm ettiği çalışamama du-
rumunun gönüllü olmadığını derhal göstermektedir.
Taş yüzümün dibinde işıldıyor, üzerindeki orbiler o
kadar çok ki kayayi göremiyorum. Bu maden damarı
düşündüğüm kadar büyükse sonunda karanlıktan ve
ölümden daha fazlasını sunan bir hayata kavuştum
demektir. Sevdiğim insanlan cirium kalkanının
ardındaki güvenli Alara'ya götürebilirim.
Bu düşünceye yeterince odaklanabilirsem
akittığım
kana değecek bence.
"İnsanlık üç asırdan beri 'Hakkı” değil "Kuvveti” üstün
tutan batı medeniyetinin zulmü altında inlemektedir. Bu medeniyet iki koldan insanlan ezmekte ve zulmetmektedir. Bunlardan biri "Komünizm” diğeri de "Kapitalizm"dir.
Komünizm ile kapitalizm iki ikiz kardeşür. Çünkü bunların ikisi de "Kuvveti üstün tutan” zihniyete dayanmaktadır. Bunun için ikisi de
"Ezen, ezilen” düzenidirler. Aralarındaki tek fark komünizmde ezen güç "Siyasi
güç”tür. Kapitalizmde ise ezen güç "Semıaye gücü”dür. Komünizm insanlığa 70 yıl zulmettikten sonra yıkılmıştır. Kapitalizm ise zulmüne devam etmektedir. Bu
durum kapitalizmin insanlara saadet getirmesi yüzünden
değildir. Tam tersine kapitalizm sadece emperyalizmin ve
siyonizmin bütün insanlığı sömürmek için kullandığı bir araç olduğundan, adeta bir bardaktaki meşrubatı emmek için kullanılan kamış gibi, emperyalizmin ve siyonizmin bir aleti olmasından dolayı onların koruması ve desteği ile sun'i olarak yaşatılmaktadır. Yoksa o da çökmeye ve yok olmaya mahkûmdur.
Biz liberaliz, sağcıyız diyenler faizci kapitalist modeli en
koyu, en acımasız faizle ve diğer sömürü araçlarıyla yürütmek isteyenlerdir. Biz solcuyuz, sosyal demokratız
diyenler de aynı modeli sözde bazı Pansuman tedbirleriyle yürütmek isteyenlerdir. Bunun için hepsi birbirinin aynıdır ve bunların hiçbiri Türkiye'yi geliştiremezler.
Bu çalışkan milletin bu zengin ülkede halen çekmekte olduğu ızdırapların
sorumlusudurlar. Bizim ekonomik modelimiz Adil Düzen'in Adil Ekonomik Düzen'idir.