Osman Bey Yarhisar tekfurunun kızı ile evlilik hazırlığında olan Bilecik tekfuruna çok sayıda koyun yollamış ve hediyelerle birlikte düğüne geleceğini de belirtmiştir. Köse Mihal aracılığı ile düğüne davet edilmiş, bu esnada Mihal tarafından tekfurun kendisine kurduğu tuzak konusunda da uyarılmıştır. Bunun üzerine Osman, "hanımı ve annesinin de düğüne gelmeyi ve
tekfurun annesiyle tanışmaya arzuladıklarını ve yaylak zamanında geldiğini" belirterek "Germiyan oğlunun düşmanlığı sebebiyle eşyalarını ve mallarını yine kendisine emanet etmek istediklerini" iletir. Duruma fazlasıyla sevinen Bilecik tekfuru yine Köse Mihal aracılığı ile bunları kabul ettiğini bildirir. Bunun üzerine Osman Bilecik'in dar yer olduğunu belirterek
kendisinden düğünü Çakırpınarı'nda yapmasını ister ve bu isteği de kabul edilir. Kararlaştırılan zamanda Osman Beg düğün için Çakırpınarı'na hareket ederken, bir kısmı kadın kılığına sokulup bir kısmı da yüklerin altına gizlenerek kendilerine Bilecik'e emanetleri teslim edecek kadınlar süsü verilen adamları da kaleye doğru ilerliyordu. Osman, gazilerden bir
kısmını daha kadın kılığına sokmuş ve bunların tekfurdan utanacağını belirterek düğün alanında bunlar için ayrı bir yer istemişti. Tekfur "Türk'ün erkeği, kadını elime girdi" diye sevinçle bu isteği de yerine getirdi.
Bu isteklerin kabulü ile birlikte bizzat Bilecik tekfuru ile bölge tekfurları ve bunların hazırladığı büyük tuzak Osman Beg'in
tertip ettiği daha büyük çaplı ve çift yönlü bir tuzağın içerisine doğru hızla sürüklenmeye başlamıştı. Osman, önceden kararlaştırdığı üzere adamlarının Bilecik kalesine girmesi ile eş zamanlı olarak akşam vakti kadın kılığına soktuğu adamları ile birlikte düğün alanına gelir. Kendisine büyük saygı gösteren tekfur henüz meydandayken Osman, Köse Mihal
ile birlikte atına binip kaçmaya başlamış, sarhoş haldeki tekfur da diğer tekfurlarla birlikte derhal bunların peşlerine düşmüştür. Osman Beg Bilecik'e yakın Kaldırayuk Deresi'nde aniden geriye dönerek tekfurları karşılamış. Bu esnada kadın kılığındaki adamları da arkadan yetişmiş, böylece tekfur kapana kıstırılmış ve derhal başı vurdurulmuştur. Aynı anda
düğün sebebiyle içinde az sayıda nöbetçi ve asker kalmış olan Bilecik de kaleye gizlice sokulan gazilerce fethedilmiştir.
Osman sabah vakti Yarhisar'a inerek tekfuru ve gelini ele geçirmiş, düğüne gelen halkın da çoğunu esir etmiştir. Tekfur Aya Nikola'nın keyfiyeti öğrenip kaçmaması için Turgut Alp hızlı bir şekilde İnegöl'e sevk edilmiş ve kaleyi
kuşatma altına almıştır. Bu esnada bütün esirleri ve malları Bilecik'e getiren Osman burada gerekli işleri yoluna koyduktan sonra İnegöl'e geldi ve askere yağma izni vererek kalenin hızla fethedilmesini sağladı. Tekfur yakalanarak derhal katledilmiş, erkekleri kırılmış ve kadınları da esir edilmiştir. Kaynaklar İnegöl'de sergilenen bu katı tutumun sebebini bu ucda
Müslümanların büyük kayıplar vermesi ve Aya Nikola'nın çok zararlar açması olarak göstermektedir. Osman Beg, Yarhisar tekfurunun kızı Lülüfer/Nilüfer'i (Lupodia), oğlu Orhan Gazi'ye nikahladı. Nilüfer Hatun Orhan'ın oğullarından Süleyman ve Murad'ın annesidir.