17.Yüzyılda başlayan tek figür albümleri LEVNİ ile devam etmiştir.Ayrıca Fatih'ten beri kesintisiz yapılagelen ve çok önemsenen Sultan portreleri alanında da LEVNİ, III.Ahmed'e kadar 23 sultanın resmiyle Silsilenâme geleneğini sürdürmüştür.Bu 23 resimden yalnız II.Mustafa ve III.Ahmed'inkiler tam anlamıyla portre sayılabilir.
![Rüçhan Arık](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
![Bilge Dergisi](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Ana Tanrıça kültü Anadolu’nun birçok bölgesinde kabul görmüş bir kült sistemidir. Yapılan kazılar neticesinde Ana Tanrıça ait pek çok heykelcik ve figür gibi malzemelerin bulunduğu bilinmektedir. Bu bağlamda Ana Tanrıça kültü, kadın algısına arkaik dönemlerde inançsal ve ulvi bir bakış açısı getirmiştir.
![M. Hüseyin Mercan](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Irak lideri Saddam Hüseyin'in iktidarı ele geçirdikten sonra İran'la olan ilişkilerde gerilimin tırmanması ve 22 Eylül 1980'de iki devlet arasında savaşın patlak vermesi Suriye'nin konumunu önemli ölçüde zedeledi. Savaş ilk patlak verdiğinde Esed'in Arap milliyetçiliğinin kalbi olan Suriye'nin lideri ve dış politikasını genel hatlarıyla Arap milliyetçiliği üzerine inşa
eden bir figür olarak diğer Arap liderler gibi Arap olmayan İran'a karşı Saddam Hüseyin'i destekleyeceği beklenmekteydi. Fakat, Baas içindeki geçmişe dayanan rekabetten ve sorunlardan ötürü Suriye tüm Arapların tepkisi çekmek pahasına bu savaşta İran'ı destekledi. Bu durum Araplar arasında Sedat'ın İsrail'e yakınlaşması sonrası ortaya çıkan bir nevi 'Soğuk Savaş'
halinin yaşanmasına sebebiyet verdi. Aynı zamanda bu destekle birlikte İran-Suriye ekseni de tam olarak inşa edilmiş oldu. Savaş sürecinde Suudi Arabistan, Arap ülkeleri karşısındaki tutumunu değiştirmesi için Suriye'ye para yardımında bulundu. Buna mukabil olarak, Suriye'nin Irak'tan gelen petrol boru hattını kapatması nedeniyle Irak'a büyük bir ekonomik zarar vermesi İran
tarafından memnuniyetle karşılandı ve İran Suriye'ye petrol desteği sağladı. Suriye'nin savaşta aldığı karar dolayısıyla başlangıçta kârlı çıktığı söylense de daha sonrasında Arap ülkelerinin karşı tavır almaları ve Suriye'yi bölgede yalnızlaştırmaya gitmeleri durumun değişmesine neden oldu.
![Joseph Beuys](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Kounellis: Belli sanatçılar, olağanüstü figürleri oluştururlar. Sanatçının dekoratif bir figür olmadığından emin olmak gerekir. Kültür için sanatçı, temel önem önem taşır.
Cucchi: Sanatçının dekoratif bir figür olduğu düşüncesi, yozlaşmaya ve düzey yitimine yol açtı.
![Uğur Altuğ](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
Yahşi Fakih geleneği, Osman' ı gece gündüz gezen, derviş zaviyelerinde konaklayan, uca yığılmış göçer evlerle, civardaki diğer subaşı ve sancakbeyleriyle, Rum tekfurlarıyla görüşen ve bunlarla dostluk kurmuş bir figür olarak betimliyor.
![W.R. Reinfeld](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Satranç Batı’ya Arapların aracılığıyla IX. yüzyılda
geçmiştir. Bunu belgeleyen en güzel örnek de, Harun-ül-
Reşit’in Charlemange’a hediye ettiği satranç takımıdır. Eski
satrancı, günümüzün satrancından ayıran özellikler şunlardır:
Vezir çapraz giderken ancak 1 hane gidebilirdi, Filde ancak 1
hane atlayarak gidebilirdi, en kuvvetli
figür kale idi. Rok ve
piyonun başlangıç durumundan iki kare ileri gitme kuralı
yoktu. Eski satranç oyunu yavaşlığı bakımından da oldukça
farklı idi. Uzağa etki eden sadece bir figür vardı “Kale.” Şahı
mat etmek olağanüstü zor idi.
![İbrahim Akkurt](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Posedion'un 3 Başlı Yabası ve Yunus Figürü: Antik Yunan mitolojisinde Posedion denizler tanrısıdır. Yabasını yere vurduğunda deprem olduğuna inanılır. Bu figür inşaatta çalışan pagan ustalar tarafından yapıyı depremlere karşı korumak için bir tılsım olarak yerleştirmiş olabilir denilmektedir.
![Feyza Şule Güngör](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Ben'in zihninde yabancılığa dair var olan ön kabuller, onu gerçek bir kişiden çok figür olarak tanıtmakta ve figürün belirsizliği kişide tedirginlik uyandırmaktadır. Belirsizliğin yarattığı kaygının anormal olduğunu söylemek mümkün değildir. Anormal olan "tanıma" ile giderilebilecek merak ve tedirginlik duygusunun, bu tanımaya-tanışmaya olanak verilmeden korku ve
nefret duygusuna evrilmesidir.
![Tanıl Yaşar](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
Zerdüşt'ün öğretileri ilk bakışta yalın görünen bir özdeyişle özetlenebilir:"Düşünce iyi düşünülsün, söz iyi söylensin, iş iyi yapılsın."
....
...Ama Zerdüşt her halükarda halkımızdan, bizden biriydi.Her insanın bir düşü olduğu gibi,onun da bir düşü vardı.Evet DÜŞLERİ OLMAYAN BİR İNSANIN hayvanlaşma,saf biyolojik bir makine
olma,bir robot, anlamsız bir oyunda figür olma tehlikesiyle karşılaşacağı kesin olarak söylenebilir