Genç yaşında amansızca tutulduğu, zamansız bir hastalığın tesiri ve karanlık hayallerinin esiri ,dalından zamansız koparılmış bir yaprak olarak ; bir tabancanın kurşunu onu yalnız bırakanların kulaklarında yansımalar yaparak ..
2 el pat pat ile bu elemli yaşayışına son verdi Ah Selimciğim nasıl anlayamadık seni ?
Bir ses, kendine kanatlar bahşeden dili ve dudağı taşıyamaz. Esîri aramaya mecburdur, yapayalnız. Ve güneşin önü sıra uçacaktır kartal, yapayalnız ve yuvasız.
Hepimiz burada özel bir nedenle bulunuyoruz. Geçmişinin esiri olmayı bırak. Geleceğinin mimarı ol.
Geçmişinin esiri olmayı bırak.
Geleceğinin mimarı ol.
Hepimiz burada özel bir nedenle bulunuyoruz geçmişinin esiri olmayı bırak geleceğinin mimarı ol.
Zamanın kalbidir burası. Zaman, şu gözle zor görülür parçaların uyumundan soluk alıp veriyor şimdi. Zaman eşyaların kalbine yerleşir. İnsan kalbine nüfuz eder. Daha ana karnındayken ulaşır bebeğe. Eşyayı küçümseme. Her nesnenin bir ruhu vardır. Şu gördüğün küçücük saat, belki benim, senin kalbin durduktan sonra da çalışmaya devam edecek. Eşya zamanın
hükmünü dinler sadece. İnsan ise zamana değerlendirir. İşte tek fark bu. Eşyalardan farkı bu. Zamanın esiri olma ona şekil ver.
Nesneler dünyasında biz nesneleri ele geçirdiğimizi düşünürken aslında nesnelerin bizi ele geçirdiğini ve nesnelerin esiri olduğumuzu unutmaktayız.