Ne mutlu kalbine sen düşene ve ne mutlu senin kalbine düşene.
Acıyı ekmeğine katık yaptığın
Sıkıntıları içinde hapsettiğin,
Sorunun çözüm bulduğun,
Yerin adıdır aile.
Soğanı bölüp paylaştığın
Hayatı anlamaya çalıştığını,
Emeklediğin yürüdüğün
Yerin adıdır aile.
Gülüp eğlendirmeye,
Kucaklaşıp sevindiğin,
Menfaatsiz güvendiğin,
Yerin adıdır
aile
Her türlü her tadını tattığın,
Sevinçleri yaşadığın
Doyasıya gülebildiğin
Yerin adıdır aile
Bir sorun olduğunda toplandığı
Çözüm yolu aradığın
Üzerine düşene katlandığın
Yerin adıdır aile
Biliyoruz ki söz konusu başkaları olduğunda yüreklendirme, anlama ve bağra basma konusunda hepimiz çok cömertiz. Halbuki aynı durum kendimiz için söz konusuyken en sert tepkileri dile getiriyoruz. Oklar kendimize yöneldiğinde düşene yani kendimize bir tekme daha vuruyoruz.
Hayatım boyunca unutamayacağım bir görüntü varsa, o da ölmek için bu kadar çabalayan bu adamın gözlerinde yanan ateş, nefret ve hırstı... Can havliyle onu bıraktığımda, yere düşene dek çığlık bile atmadı. Belki de düşerken bir an icin onu yakalayıp uzaklaştırdığım transa geri döndü. Bilemiyorum...
arkandan gelirdim ben, gözlerin önüme düşene dek
hüznüm gülmelerine esir
"MÖ 246 yılından 146 yılına kadar Romalıların ve Kartacalıların güçleri, Kartaca Savaşlarında bitkin düşene dek talim yapacaktı. En sonunda gelen Roma zaferi devasa bir bedele mâl olacaktı."