biriniz ile ilgili sözler

“Kişi mescide gelinceye kadar hiç bir adım atmaz ki, o adım sebebiyle derecesi yükseltilmiş ve­ya ondan bir günah silinmiş olmasın. Mescide girdiği zaman, namaz onu dışarıya çıkmaktan men ettiği müddetçe sanki o na­mazdadır. Sizden biriniz namaz kıldığı yerde durduğu, Müslümanlardan kimseye eziyet etmediği ve abdestini boz­madığı müddetçe melekler onun için:

“Allah’ım onu bağışla, Allah’­ım ona rahmet et ve Allah’ım onun tövbesini kabul et!” diye dua ederler.” 
(Ebu Dâvûd, Salât, 49, I, 378)

Gaziler!.. Allah'a yemin olsun ki, sizin bugün istemediğiniz veya ürperdiğiniz şey, kendisine kavuşmak için yollara düştüğünüz, savaşa çıktığınız gayenin ta kendisidir : Şehadet... Biz, sayı, kuvvet ve çoklukla değil, fakat Allah'ın, üzerimize lütuf olarak sunduğu İslam aşkıyla savaşacağız. İyi biriniz ki, Neticede mutlaka, şu iki güzel şeyden bir tecelli

edecektir: Ya Muzaffer olacaksınız veya şehadet mertebesine ulaşacaksınız.

GENÇKIZLAR

Acımızın ılık biçimisiniz sizler
o hafif pembeliğinizle
beslenen tatlı topraktan
geçip gidersiniz bizi ezen gülüşünüzle.

Göğün sınırına döner
ilk kanatlar, bahçelerin
hüzünlü durgunluğunu bular akşam çevreye
ve zaman, dilsiz, dolaşır güzelliğinize.

Boşuna oysa: Neden yakar ki

okşayışınız derin
ve bilinmedik, ve gökyüzü
sınırsız dinlenir sizde
bir yaprak gibi, bengiliğinde.

Ve sıcak ellerinizde buram buram
süreksiz
tacı tutkularımızın bütünüyle, taşırken
her biriniz gençliğin acısını.

Eğer çocuk yetiştirme konusunda eşinizin sizinle benzer tutumlara sahip olmasını bekliyorsanız o zaman başınız belada. İkiniz çok farklısınız. Sizi farklı şekillerde yetiştiren farklı anne ve babalara sahipsiniz. Bu nedenle kendinizden ve çocuklarınızdan farklı beklentileriniz var. Çocuğunuzun dağınık odası eşinizi deliye çevrilebilir ama sizi çok da rahatsız

etmeyebilir. Her birinizin ayrı ayrı güçlü yanları ve zayıflıkları var. Sizin için ayrı ayrı neyin önemli olduğunu anlamanız ve uzlaşmaya hazırlıklı olmanız gerekir. Ancak farklılıklarınızı karşılıklı bir avantaj olarak kullanabilirsiniz. Eğer biriniz çocuğunuzun sabahları oyalanmasından dolayı geriliyorsanız ve diğeriniz bundan rahatsız olmuyorsa o zaman daha

rahat olanın sabahki durumları yönetmesi konusunda anlaşabilirsiniz. Akşamları yatma rutinini de bu konuda daha rahat hisseden ebeveyn üstlenebilir. Birbirimizin karbon kopyası olmadan aynı tarafta olabilirsiniz. Ebeveynlerin birlikte hareket etmesi gerektiği ile ilgili miti kabul etmek zorunda değilsiniz. Gerçek hayatta tamamen senkronize ve tutarlı olmak imkânsızdır.  Çünkü

hem bireysel farklılıklarımız vardır hem de modumuz ve fikirlerimiz sürekli değişir. Aslında çocukların, ebeveynlerinin çok çeşitli duyguları ve fikirleri olduğunu görmeleri yararlı olabilir. Fakat aynı zamanda çocukların böl ve yönet oyunu ile sizi alt etmemeleri için bazı kesin anlaşmalarınızın olması gerekir. ("Eğer annem izin vermiyorsa o zaman babama sorarım").

Çocukların önünde birbirimizde çelişmek ya da birbirimizi yokken saymak istemeyiz onlar etrafta yokken görüş ayrılıklarımız üzerine istişare edebiliriz.
Bu kitap, konuşma şeklimizin ve  hareketlerimizin çocuğun tepkilerini nasıl etkilediğini ortaya koymaktadır. Aynı şey yetişkinler için de geçerlidir. Eğer diğerlerini zayıflıkların dan ötürü suçlamak

yerine sizinle işbirliği yapmaları için onları teşvik edecek ifadeler kullanırsanız istediğiniz sonucu elde etme olasılığınız daha yüksek olacaktır. Çocuğunuzun hayatında önemli role sahip olan eşinize, ebeveynlerinize, çocuğunuzun öğretmenine, bakıcısına ya da herhangi bir insana karşı bu dediğim yöntemi kullanırsanız onlardan sizin için daha değerli olacak

desteği alabilirsiniz.
Peki bu sürede ne yapabilirsiniz? Eşiniz oğlunuzu fırçalandığında ya da kayınvalideniz kızınızın dış görünüşünü eleştirdiğinde ne yapabilirsiniz? Çoğu durumda yapabileceğiniz en iyi şey olayın dışında kalmaktadır. Taraf tutmak istemezsiniz. Daha sonra baş başayken onların duygularını anladığımızı ifade edebilirsiniz.

Hârun Reşid'in zamanında bir divâne Tanrılık dâvâsı eyler. Halk arasında gezerek:"Alemin Hudâsıyım," diye söyler. Bu zatı tutup Hârun Reşid'in huzuruna getirirler. Hârun, divâneyi imtihan eder:"Geçen yıl da biriniz akılsızlık edip peygamberlik dâvâsında bulundu. Emrettik, idam edip boynunu vurdurduk," der.
Divâne:"Ey benim makbul kulum, iyi etmişsin, sevap yoluna

gitmişsin. Çünkü o yalancıya ben daha peygamberlik vermemiş ve risâletle göndermemiştim," der.