Yasin Atlıoğlu
Yasin Atlıoğlu

Hafız Esad ve Beşşar Esad, fiziksel olarak birbirine oldukça benzese de gerek yetişme tarzları gerekse karakterleri açısından çok farklı lider tipleridir. Hafız Esad, Fransa'nın baskıcı manda yönetimi altında doğan ve Batılı ülkelerin emperyalist politikalarına karşı düşmanlık duyguları ile beslenerek büyüyen fakir bir köylü çocuğuydu ve iktidara gelmek için çok

çaba sarf edip birçok olumsuz faktöre karşı mücadeleler verdi. Beşşar ise bir devlet başkanının oğluydu, hayatı boyunca rahat bir yaşam sürdü, eğitimini Batı'da aldı ve uzman bir göz doktoru oldu. Baba Esad'ın siyasi bilinçaltında her zaman, Batılı ülkeler "emperyalist düşman" ve "öteki" olarak algılıyordu. Baba Esad yabancı dil bilmezken Beşşar çok iyi derecede

İngilizce ve Fransızca konuşmakta ve Batıyı çok yakından takip edebilmektedir. Yine askeri alt yapısından kaynaklanan sert ve otoriter liderlik özelliklerine sahip olan Hafız Esad'a göre Beşşar, kibar, ılımlı ve paylaşımcı tarzıyla ön plana çıkmaktadır. Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli, Beşşar'ı babasından çok farklı, komplekssiz, rahat ve samimi bir insan olarak

tanımlıyor. Tabi ki yaşamları ve karakterleri bu kadar farklı bu iki liderin dünyayı algılayış biçimleri ve beklentileri oldukça farklılık içermektedir.

Erol Çatma
Erol Çatma

1965 Direnişi sonrası Zonguldak, 150 yıl boyunca dökülen terin, akan kanın, kavrulan bedenin, çürüyen ciğerlerin biriktirdiği kinle beslenerek dalgalar halinde yeryüzüne taşan bir nehirdir.

Gilles Fumey
Gilles Fumey

Paleontolog Yves Coppens’e göre insanların belli bir dönemde sadece canlı organizmalarla ve özellikle de bugün kaybolmuş olan bitkisel ürünlerle beslendiklerini kesin olarak bilebilmek zordur. Buna karşılık yerleşme alanından elli kilometre uzaklığa katar bir bölgede avlanmak mümkün olduğundan etli “mönüler”in hazırlanmış olduğu düşünülebilir. Homo erectus

büyük olasılıkla etle beslenerek her şey yiyen bir yaratık olmuştur, çünkü seçme şansı yoktu: Homo erectus kökleri ve köksapları sökebildiği yeni yerlere kendini uyarlamak zorunda kalmıştır.

Uzun dönemler boyunca, iklim koşullarındaki değişiklikler etkili olmuş olabilir: Hırvatistan’ın Neandertal insanları buzulların çözüldüğü dönemde özellikle

etle besleniyorlardı ve iki buzul dönemi arasında meyve yiyorlardı.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî hinterlandından beslenerek kendi insanına ve çevresindeki insanlara da müreffeh bir yaşam sunabilmesi siyaset, sermaye ve kültür politikalarının birlikteliğinden geçmektedir. Kültürsüz bir ekonomi, siyaset veya bütün olarak devlet organizasyonu elbette düşünülemez. Bu durum kimlikli bir toplum ve o toplumun yarınları için de geçerlidir.

Türk millî kültürünün mal varlığının her yanıyla işlenmesi ve bunun ekonomide, sanatta, siyasette kullanılması; Türk millî burjuvasının açık olarak ona taraf ve destekçi olması ve Türk millî siyasetinin de bu aktörlere alan açması gerekmektedir.

Ali Karataş
Ali Karataş

“...Ey Ka’b, namaz (Allah’a) yakınlıktır, oruç (günahlara) kalkandır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi hataları söndürür. Ey Ka’b haramdan beslenerek büyüyen et cennete giremez.”

Şengül Çelik
Şengül Çelik

Mikro ve nanoteknoloji verilerinden beslenerek yapılacak yeni bio-robotlar, siborglar, genetik tasarım ürünü insanlar ile yeni bir paradigmanın ortaya çıkması an meselesi. Neticede yapay zeka ve klonlama çalışmaları da hayli ilerlemiş durumda.

Pasajlar
Pasajlar

Foucault, bilim ve güç arasındaki ilişkiyi tartıştığı çalışmalarında bilimsel nesnelliğin imkansızlığını vurgulamış ve bilim insanının ideoloji ve güçle sorunlu ilişkisini tartışmıştır. Foucault'un bakış açısından ideoloji egemen sınıfın hakimiyetini pekiştirmek için bir araçtır, dolayısıyla ideolojiden beslenen bilgi de egemen sınıfa hizmet

edecektir. Bilim insanı içinde bulunduğu çağın ruhundan (doxa) beslenerek bilgisini inşa edecektir.

Antonio Orejudo
Antonio Orejudo

..tespit edilmemek için atık üretmeden, kendi çöpümü geri dönüştürerek ve kendi dışkımla elimden geldiği kadar iyi beslenerek yaşıyorum. Yumulduğunuz bira, çorba ve domuz sosisi güzeldi değil mi? Tabii ki Don Ángel, aslında çok fazla önyargımız var; insan boku mutfağımızda hiç tanınmıyor.

Ruhi Ersoy
Ruhi Ersoy

Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihî hinterlandından beslenerek kendi insanına ve çevresindeki insanlara da müreffeh bir yaşam sunabilmesi siyaset, sermaye ve kültür politikalarının birlikteliğinden geçmektedir. Kültürsüz bir ekonomi, siyaset veya bütün olarak devlet organizasyonu elbette düşünülemez. Bu durum kimlikli bir toplum ve o toplumun yarınları için de geçerlidir.

Yahya Kemal Taştan
Yahya Kemal Taştan

"Milli devletlerden ve milliyetçilik akımlarından önce, sahip olunsun yahut olunmasın bir grubun özel bir yurtla, tarihî bir mekânla ilişkilendirilmesi, dinî bilinçle beslenerek sürekli canlı tutulmuştur. Bir toprak parçasında ikâmet yahut onunla özdeşleşmek, aidiyeti beslemiştir. Başlangıçta kutsal mekân olan coğrafya, modern öncesi zamanlarda dinin, modern zamanda ise

milliyetçiliğin etkisiyle kimlik belirleyicisine dönüşmüştür. Tarihî hak taleplerinin bulunduğu, bir başka devletin veya dinin hâkimiyetinde kalmış, uzak düşülmüş coğrafya ise milliyetçi duyguları besleyen ata yurdu olarak varlığını milli hâfızada sürdürmüştür."